Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/1662 Esas 2012/799 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1662
Karar No: 2012/799

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/1662 Esas 2012/799 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/1662 E.  ,  2012/799 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, davacının kesilen yaşlılık aylığının, yurtdışından aldığı işsizlik yardımının bittiği tarihten itibaren ödenmesi ve aylıkların faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulü ile davacının yurda kesin dönüş yaptığı tarihi takip eden aybaşı olan 01.4.2001 tarihinden itibaren tam yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Yapılan yargılama sonunda, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen ilgili mahkeme karar ile, davacının 3201 sayılı Kanun gereği yaptığı borçlanmanın geçerli olduğunun tespitine, kesin dönüşü takip eden aybaşı olan 01.04.2001 tarihinden itibaren tam yaşlılık aylığı bağlanması gerekirse de, bu hususta bir talep bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    İşsizlik sigortasından yardım almanın, kişinin yurt dışında oturduğuna ve yurda kesin dönüş yapmadığına karine oluşturduğuna, ancak hukuken askıya alınan yaşlılık aylığının yurda kesin dönüşün gerçekleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yeniden ödenmeye devam olunması gerektiği dair Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına uygun olarak mahkemece yapılan değerlendirme ve gerekçe yerindedir Zira, Hukuk Genel Kurulu’nun 1997/10-588-857, 1998/10-645 1999-237 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, yurda kesin dönüş yapmaktan söz edebilmek için yurt dışında çalışan Türk Vatandaşlarının çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini de burada sağlamak üzere anavatana dönüş yapmaları gerekir. Başka bir anlatımla, yurt dışındaki işçi sıfatıyla, çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkilerini bitirmeden Alman Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından yardım alarak geçici sürelerle yurda giriş yapmak “kesin dönüş” yapıldığı anlamını taşımaz. Keza yurt dışındaki işini kaybetmek de her zaman kesin dönüşe delalet etmez. Giderek kişi işsiz kalabilir ama işsizlik sigortasından yardım almayı yeterli görerek yurda kesin dönüş yapmayabilir.
    Ancak, yukarıda belirtilen yargılama sonrası hakkında, Alman Sigorta mercii tarafından düzenlenen 25.08.2003 tarihli hizmet cetvelinde, davacının 16.04.2003 tarihine dek işsizlik yardımı aldığının belirgin bulunması; anılan mahkeme kararının borçlanmanın geçerliliği ile davacının dava tarihi de dikkate alınarak Kuruma borçlu bulunduğu aylık miktarının belirlenmesine yönelik olduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    Mahkemece, yapılacak iş, davacı hakkında Alman Sigorta mercii tarafından düzenlenen yeni tarihli hizmet cetveli getirtmek ve yöntemince yapılacak değerlendirme ile sonuca varmaktır.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.