Esas No: 2021/10152
Karar No: 2022/436
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10152 Esas 2022/436 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen boşanma davasına ilişkin karar temyiz edildi. Davalı erkeğin temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onaylandı. Ancak, davacı kadının katılma yoluyla temyiz itirazları kabul edildi. Mahkeme, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminatlarda daha uygun miktarda nafaka ve tazminat hükmedilmesi gerektiğine karar verdi. Bu amaçla Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınmalıdır. Karar, yukarıdaki nedenlerle bazı bölümleri bozuldu ve bazı bölümleri onaylandı.
Kanun Maddeleri Detayları:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Kanunda aksi kararlaştırılmadıkça hakların kullanılması hakikate, hakkaniyete ve adalete uygun olmalıdır.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi: \"Tazminat, zarar görenin uğradığı zararın karşılanması veya zararın meydana gelmemesi için gerekli tedbirlerin alınması için gereken masraflar da dahil olmak üzere, zarar görenin zararının haksız bir fiil sonucu olması veya başka bir yasal sebeple sorumluluğu bulunanın, zarar görenin uğradığı zararın tazmini borcudur.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi: \"Bir fiilden doğan zararın belirlenmesinde, uğranılan zararın yanı sıra, bu zarara sebep olan fiilin şiddeti, sureti, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gibi sebepler de dikkate alınır.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, tazminatlar ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden, davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla; yoksulluk ve iştirak nafakalarının ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı kadının katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk 2012 doğumlu ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
b)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
c)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda (2/a), (2/b) ve (2/c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 24.01.2022 (Pzt.)
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.