Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3053
Karar No: 2020/1262
Karar Tarihi: 12.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3053 Esas 2020/1262 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin hamili olduğu çekin karşılığını almak üzere davalı bankaya başvurduğunu ancak daha sonra hesapta bakiye bulunmadığını söyleyerek çeki imzaladığını ve çekin karşılığının olmadığının arka yüzüne yazıldığını iddia ederek çek miktarı olan 14.832,50 TL'nin yasal faizi ile tahsili ve 2.000,00 TL manevi tazminat ile yargılama giderleri ve ücreti vekalet talep etmiştir. Mahkeme davacının tüm hukuki yolları tüketmeden bu davayı açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay bozma kararı vererek, keşideci ile davalı arasındaki sözleşmelere göre keşideci tarafından düzenlenen ve hamil tarafından bankaya ibraz edilen çeklerin hangi koşullarda ve hangi hesaptan tahsil edileceğinin, bu konuda bankanın takdir hakkı bulunup bulunmadığı hususunun tespiti gerektiğini belirtmiştir. Yargıtay kararı uyarınca, davalı bankanın sorumluluğunun tespiti bakımından öncelikle tüm hesapların dayanağı sözleşmeler incelenerek, keşidecinin çek hesabının hangi hesap olduğunun belirlenmesi, bankanın diğer hesaplarda bulunan nakdi virman etmek suretiyle ya da hızır adlı hesaptan kredi vermek suretiyle ödeme konusunda takdir hakkının bulunup bulunmadığının tespiti ile karar verilmesi gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: Ticaret Kanunu, 6762 (md. 651-652) ve Çek Kanunu, 5941 (md. 9, 16, 18)
11. Hukuk Dairesi         2019/3053 E.  ,  2020/1262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/04/2019 tarih ve 2017/644-2019/294 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu çekin karşılığını almak üzere 06/10/2011 günü davalı bankaya başvurduğunu, banka görevlisi olan davalı ..."ın çekin karşılığının olduğu ve hesapta da yeterince para olduğunu söyleyerek çekin üzerine ödenmiştir şerhi düştüğünü, ancak daha sonra hesapta bakiye bulunmadığını söyleyerek “ödemiştir kaşesi tarafımızdan iptal edilmiştir" şerhi düşerek çeki imzaladığını ve çekin karşılığının olmadığının arka yüzüne yazıldığını, çekte karalama yapıldığından ihtiyati haciz talebinin ve icra takibinde ödeme emri gönderilmesi talebinin reddedildiğini, müvekkilinin alacağı olan çekin kambiyo vasfını yitirdiğini ve alacağını alamayacak duruma düştüğünü ileri sürerek çek miktarı olan 14.832,50 TL"nin yasal faizi ile tahsili ve 2.000,00 TL manevi tazminat ile yargılama giderleri ve ücreti vekalet talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, çeki alan personelin hesabı müsait zannederek sehven yaptığı işlemin sonradan iptal edildiğini, davacı tarafın çek bedelinin tahsili için çek keşidecisi ve cirantalara karşı icra takibinde bulunduktan sonra takibin ve başvuruların semeresiz kalması halinde müvekkili bankaya başvurması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davalı bankanın kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, keşideci şirketin iflas ettiği, davacının alacağın 76. sıraya kaydedildiği, henüz kimseye ödeme yapılmadığı, davacının alacağını keşideciden tahsil edemediği fakat davacının bu davayı açmadan önce kendi cirantası ve önceki cirantalar hakkında çek bedelinin tahsili amacıyla herhangi bir işlem yapmadığı, mahkemece bu hususun sorulması üzerine bu kişiler hakkında takip başlattığı, davacının tüm hukuki yolları tüketmeden bu davayı açtığı, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, davalı bankanın kusuruyla tahrif edilen çek bedelinin ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece evvelce verilen karar Dairemizin 31.05.2017 tarih 2016/601 E. 2017/3225 K. sayılı kararı ile keşideci ile davalı banka arasında imzalanmış olan sözleşmeler celb edilerek incelenmesi ve keşideci tarafından düzenlenen ve hamil tarafından bankaya ibraz edilen çeklerin hangi koşullarda ve hangi hesaptan tahsil edileceğinin, bu konuda bankanın takdir hakkı bulunup bulunmadığının, davacının bankadan çek bedelini tahsil yoluna gitmeden önce çekte imzası olan keşideciden ve çeki devir aldığı kendi akidinden tahsili imkanının olup olmadığı hususlarının tespiti ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacının bu davayı açmadan önce kendi cirantası ve önceki cirantalardan çek bedelinin tahsili amacıyla herhangi bir işlem yapmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak bozma ilamında da belirtildiği üzere öncelikle keşideci ile davalı arasındaki sözleşmelere göre keşideci tarafından düzenlenen ve hamil tarafından bankaya ibraz edilen çeklerin hangi koşullarda ve hangi hesaptan tahsil edileceğinin, bu konuda bankanın takdir hakkı bulunup bulunmadığı hususunun tespiti gerekmektedir. Zira bozma sonrası celb edilen belgelere göre keşidecinin davalı banka nezdinde birden fazla hesabı bulunduğu, bu hesaplardan 3983497000 sayılı hesapta ibraz tarihinde alacağı karşılamaya yeter bakiyenin bulunduğu, yine hızır hesap adlı hesapta ise çek bedelinin karşılamaya yeter kredi limtinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı bankanın sorumluluğunun tespiti bakımından öncelikle tüm hesapların dayanağı sözleşmeler incelenerek, keşidecinin çek hesabının hangi hesap olduğunun belirlenmesi, bankanın diğer hesaplarda bulunan nakdi virman etmek suretiyle ya da hızır adlı hesaptan kredi vermek suretiyle ödeme konusunda takdir hakkının bulunup bulunmadığının tespiti ile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi