Esas No: 1988/1364
Karar No: 1989/716
Karar Tarihi: 14.03.1989
Danıştay 3. Daire 1988/1364 Esas 1989/716 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, ticari faaliyetinden dolayı yatırım indiriminden yararlanan bir mükellefin yatırım indirimi istisnasından sadece ticari kazancı bakımından yararlanabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, mükellefin zirai kazancı bakımından yatırım indiriminden yararlanamayacağından, bu hususa ilişkin uyuşmazlık çözümlenmiştir. Mahkeme, mükellefin yaptığı yatırımın ferdi teşebbüs halinde gerçekleştirildiği için, yatırım indiriminin ortağı bulunduğu kollektif şirketten elde ettiği ticari kazançtan indirilmesinin kanuna uygun olduğunu belirtmiştir. Kararda 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 202 sayılı Kanunun 16. maddesi ile eklenen bölümün Ek 1. maddesi açıklanarak, ticari veya zirai kazançları üzerinden vergiye tabi mükelleflerin yatırımlarının ilgili kazançlarından indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, madde de yer alan \"ilgili kazanç\"tan kastedilen, yatırım indirimine konu olan gelir unsurudur denilmiştir.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 716
Esas Yılı : 1988
Esas No : 1364
Karar Tarihi : 14/03/989
TİCARİ FAALİYETİNDEN DOLAYI YATIRIM İNDİRİMİNDEN YARARLANAN BİR MÜKELLEFİN YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASINDAN YALNIZCA TİCARİ KAZANCI BAKIMINDAN YARARLANMASI MÜMKÜN OLUP, ZİRAİ KAZANCI BAKIMINDAN YARARLANMASINA OLANAK BULUNMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; özel olarak yaptığı turistik otel inşaatı nedeniyle mükellefe tanınan yatırım indirimi istisnasının ortağı bulunduğu kollektif şirketten elde ettiği ticari kazancına uygulanıp uygulanamayacağı hususuna ilişkin bulunmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 202 sayılı Kanunun 16.maddesiyle eklenen bölümün Ek 1.maddesinde, ticari veya zirai kazançları üzerinden vergiye tabi mükelleflerin (Adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) yaptıkları yatırımların, bu bölümde yazılı kayıt ve şartları dahilinde ilgili kazançlarından indirileceği hükme bağlanmış olup, madde de yer alan "ilgili kazanç'tan kastedilen, yatırım indirimine konu olan gelir unsurudur.
Diğer bir anlatımla, ticari faaliyetinden dolayı yatırım indiriminden yararlanan bir mükellefin yatırım indirimi istisnasından yalnızca ticari kazancı bakımından yararlanması mümkün olup, bu mükelelfin varsa zirai kazancı bakımından yatırım indiriminden yararlanmasına olanak bulunmamaktadır.
Nitekim, sözü edilen maddenin gerekçesinde de, bu maddeye göre ticari, sınai ve zirai yatırım yapmış olan bir gelir vergisi yükümlüsünün bu yatırım tutarının belirli bir kısmını gerek yatırım yapmış olduğu işletmeden, gerekse ticari işlerinden elde etmiş olduğu ticari kazançlarından düşebileceği açıklanmak suretiyle gelir unsuru değişmedikçe, yani aynı tür, faaliyetten doğan bütün kazançlara yatırım indirimi istisnası uygulanabileceği prensibi kanun koyucu tarafından benimsenmiştir. Bu durum karşısında, davacının ferdi teşebbüs halinde gerçekleştirildiği yatırım nedeniyle hak ettiği yatırım indirimini, ortağı bulunduğu kollektif şirketten elde ettiği ticari kazancından indirmesinde kanuna aykırılık bulunmadığından aksine bir görüşle davacı hakkında yapılan tarhiyat işleminde isabet görülmemiştir.
Açıklanan sebeple, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, davanın kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.fıkrası uyarınca kusur cezalı tarhiyat işleminin iptaline karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.