Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/6133 Esas 2020/3821 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6133
Karar No: 2020/3821
Karar Tarihi: 22.06.2020

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/6133 Esas 2020/3821 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, idaresindeki araçla seyir halinde iken yolda otlattığı ineği takip eden ölene çarptı. Sanığın tali kusurlu olduğu iddiası kabul edildi ve mahkumiyetine karar verildi. Ancak sanığın ehliyetine el konulmaması gerektiği, kornayla ölüyü uyarmaya çalıştığı ve ölenin aniden yola fırladığı belirtildi. Mahkeme kararı, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verildiği, sürücü belgesinin geri alınmasına karar verildiği ancak hangi kanun maddesine dayanılarak böyle bir karar verildiğinin belirtilmediği, sanık müdafinin sunduğu fotokopi evrakların incelenmeden hüküm verildiği için eksik ceza tayini yapıldığı için bozuldu. Sanık hakkında verilen ceza adli para cezasına çevrilecektir.
Kanun Maddeleri:
- TCK 85/1, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/2, 4. maddeleri
- CMK 232/6. maddesi
- CMK 231. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
12. Ceza Dairesi         2019/6133 E.  ,  2020/3821 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/2, 4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın idaresindeki araçla gündüz yerleşim yeri dışı iki yönlü iki şeritli yolda seyir halinde iken, yol dışında otlattığı ineği yola girince onun peşinden aniden sağdan kaplamaya inen ölene çarptığı olayda, tali kusurlu olan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin tali kusurlu olduğu iddia edilen sanığın ehliyetine el konulmaması gerektiği, ölenin aniden yola fırladığı, sanığın korna ile öleni uyarmaya çalıştığı, kusurunun olmadığına ilişkin, mahalli Cumhuriyet savcısının ise sosyal ve ekonomik durumu araştırılmayan sanığa verilen hapis cezasının para cezasına çevrilmesinin yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanığa ait sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    2-Hüküm tarihinden sonra sanık müdafinin dilekçe ekinde katılanlar vekilinin imzaladığı ibraname ve araç sigorta şirketinin katılanlar vekili adına ödeme yaptığına ilişkin bir kısım fotokopi evrak sunduğu anlaşılmakla, sanık tarafından katılanların zararının giderilip giderilmediği araştırılarak, sonucuna göre CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında 85/1, 62. maddeleri uyarınca tayin olunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, 605 gün karşılığı 12.100 TL adli para cezası yerine, 600 gün karşılığı 12.000 TL adli para cezasına hükmedilmek suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.