17. Hukuk Dairesi 2016/13515 E. , 2019/5860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı ... şirketine ait dava dışı sürücü idaresindeki aracın karıştığı tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek davacıların her biri için 1.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş 26.02.2016 tarihli dilekçesi ile talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, 35.784,00 TL"nin 11/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı ..."ye verilmesine,(davalı ...Ş"nin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına), 38.936,80 TL"nin 11/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı ..."ye verilmesine,(davalı ...Ş"nin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına)
dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar, destek ..."nin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmekte olup, kaza tarihinde destek 30 yaşında ve bekardır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda destek paylarının neye göre belirlendiği belirtilmemiş verilen paylar sabit tutulmuştur. Dairemiz uygulamalarına göre; hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen desteğin ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem için de anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe, bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14"er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir. Bu haliyle bilirkişi raporunda destek paylarının hatalı olarak paylaştırılarak hesap yapılması doğru görülmemiş olup, belirtilen oranlara göre kazanılmış haklar da göz önünde bulundurularak hesap yapılması gerekmektedir.
3-KTK.nun 98, 99. ve Trafik Sigortası Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Mahkemece, davalının 11.12.2012 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş ise de, davalı şirketin eksik belge talebi neticesinde alkol raporunun 12.12.2012 tarihinde sunulduğu görülmekle davalı ... şirketinin temerrüt tarihinin anılan düzenlemeye göre 8 iş günü sonrası olan 24.12.2012 gününün kabulü gerekir.
4-Davacılar vekilince tazminat için temerrüt faizi olarak ticari faiz (avans faizi) istenilmiş, mahkemece tazminata avans faizine hükmedilmiştir. Oysa, zarara neden olan araç toyota marka otomobil, kullanım amacı ise hususi olup ticari araç değildir. Bu halde temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.