![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2018/4320
Karar No: 2021/13385
Karar Tarihi: 07.12.2021
Danıştay 6. Daire 2018/4320 Esas 2021/13385 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/4320
Karar No : 2021/13385
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Genel Müdürlüğüne İzafeten … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bolu İli, Merkez İlçesi, … Köyü … ve … parsel sayılı taşınmazların resmi kurum (fidanlık) alanından bölge hastane alanına dönüştürülmesine ilişkin 1/25000 ölçekli kent bütünü nazım imar planı, 1/15000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ilişkin … tarihli, … sayılı Bolu Belediye Meclisi kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin Bolu Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararda; mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyanın birlikte incelenmesinden, bilirkişilerce söz konusu taşınmazların Bolu İlinde yapılacak bölge hastanesi için planlandığı ve bölgesel ölçekte hizmet edebilecek bir donatı alanının alana ilave edilmesinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve özellikle kamu yararına uygun olduğu, bahse konu alanda kamusal bir hizmet öngörülmesinin önemli olduğu, bu bağlamda alanda plan revizyonunu zorunlu kılan gerekçenin bulunduğu belirtildikten sonra davacı idareye ayrılan kurum alanının azaltıldığı, bu hususta davacının görüşünün alınmadığı ve azalan kurum alanından dolayı davacının hizmetlerini yürütmesinde zaafiyete düşüleceği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu belirtilmiş ise de sosyal alt yapı niteliğindeki taşınmazlarla ilgili plan değişikliklerine saptanan kriterler doğrultusunda bir takım koşullar getirilerek bu yerlerin sağlıklı bir çevre oluşturmaları için korunmalarını sağlamasının amaçlandığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde sosyal donatı alanlarının tanımı yapıldıktan sonra nüfusa göre planlaması yapılan sosyal donatı alanlarının EK-2 tabloda gösterildiği, bu tabloda resmi kurum alanı (fidanlık) için bir kriter getirilmediği, başka deyişle anılan Yönetmelikte davacıya özgülenen alanın sosyal donatı alanı içerisinde yer alması gerekeceğine ilişkin bir hüküm olmadığı, bu sebeple bilirkişi raporunda bahsedildiği üzere bu alan için Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 3.fıkrasının uygulanma olanağının olmadığı, resmi kurum alanı olan dava konusu parsellerin bir kısmının bölge hastanesine özgülenerek üstün kamu yararının gerçekleştirilmesi amacıyla davaya konu planlamanın yapıldığı anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya satılması suretiyle davacı ve davalı sıfatlarının birleştiği, davacı arasında güncel bir menfaat bağı bulunmadığından işbu davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığından sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmayan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME ve DEĞERLENDİRME:
MADDİ OLAY:
Davacıya ait Bolu İli, Merkez İlçesi, … Köyü … ve … parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanın hastane alanı olarak belirlenmesine ilişkin 1/25000 ölçekli kent bütünü nazım imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin Bolu Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile bu plana yapılan itirazın itiraz başvurusunun reddine ilişkin Bolu Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde, iptal davaları, idarî işlemler hakkında menfaatleri ihlâl edilenler tarafından, tam yargı davaları da idarî eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış; 14. maddesinin 3/c bendinde, dava dilekçelerinin, diğer ilk inceleme konuları yanında ehliyet yönünden de inceleneceği belirtilmiş; aynı Kanun'un 15. maddesinin 1/b bendinde ise, 14. maddenin 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hâllerde davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı Bolu Belediye Başkanlığı tarafından 26.11.2018 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kayıtlarına giren dilekçe ekinde sunulan tapu senedinde davacı Orman Genel Müdürlüğü adına kayıtlı dava konusu … ve … parsel sayılı taşınmazların davalı Bolu Belediye Başkanlığına satış işlemi sonucunda tescil edildiği görülmüştür.
Bu durumda, dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya satılması suretiyle davacı ve davalı sıfatlarının birleştiği, bakılan davayı açan davacıyla söz konusu taşınmaz arasındaki mülkiyet ilişkisiyle birlikte güncel bir menfaat bağının da son bulduğu, işbu davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığından sonucu itibariyle mahkeme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda yer verilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.