Esas No: 2020/2445
Karar No: 2021/5962
Karar Tarihi: 07.12.2021
Danıştay 8. Daire 2020/2445 Esas 2021/5962 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2445
Karar No : 2021/5962
Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davalı): ...Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/12/2019 gün ve E:2015/14, K:2019/12235 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İstemin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede öne sürülen düzeltme nedenleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uygun bulunduğundan düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/12/2019 gün ve E:2015/14, K:2019/12235 sayılı kararı kaldırılarak işin esası yeniden incelendi.
Dava; Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesine göre araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının, anılan Kanun'un 33/a maddesine göre atanmak istemiyle 01/10/2013 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacı hakkında görev yaptığı Anabilim Dalı Akademik Kurulu, Bölüm Başkanı ve Fakülte Yönetim Kurulu kararı ile 2547 Sayılı Kanun'un 33/a maddesine göre atamasının yapılmasına yönelik davacının çalışmalarının sürekliliği, verimliliği ve bölümün ihtiyacı belirtilerek varılan olumlu görüş birliği mevcut iken bu olumlu görüşü bertaraf edecek nitelikte hukuken geçerli ve meşru herhangi bir neden ortaya konulmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 3/p maddesinde, öğretim yardımcılarının; yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzman çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacıları olarak tanımlandığı, 33/a maddesinde, araştırma görevlilerinin, yüksek öğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu, bunların anabilim ve ana sanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, Enstitü, yüksekokul ve konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine, Rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanacakları, atama süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceği, 50. maddesinin (a) bendinde; lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra yükseköğretim kurumlarında yüksek lisans, doktora ya da tıpta uzmanlık öğrenimi yapmak isteyenlerin, yükseköğretim kurumlarınca usulüne göre açılacak sınavla ve Üniversitelerarası Kurulca tespit edilecek esaslara göre seçileceği, (b) bendinde; yükseköğretim kurumlarının lisansüstü öğretim konusundaki istekleri karşılamak üzere gerekli planlamayı yapacağı ve önlemleri alacağı, (d) bendinde ise, lisansüstü öğretim yapan öğrencilerin kendilerine tahsis edilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca, araştırma görevlileri, lisansüstü öğretim yapmak amacıyla değil, araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere öğretim yardımcısı olarak atanabilirler. Öğretim yardımcısı olarak nitelendirilen araştırma görevlileri anılan kadrolara belirli bir süre ile atanırlar ve öngörülen sürenin sonunda görev süreleri kendiliğinden sona erer. 50/d maddesine göre ise, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterilik ve doktora öğrencileri, bu öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere atanırlar. Her iki maddede, araştırma görevliliğine yapılan atamaların amaç ve süreleri birbirinden farklı düzenlenmiştir. Bir başka ifade ile 33. maddeye göre yapılan atamalar hizmetin yürütülmesi amacını taşıdığı halde, 50/d maddesine göre yapılan atamalar ile burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenmesi amaçlanmıştır.
Öte yandan, Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin kapsam başlıklı 4. maddesine göre, 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara açıktan veya öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen atama yapılabilmesi hukuken olanaklıdır. Ancak, 2547 sayılı Kanun'un 50. maddesine göre istihdam edilenlerin aynı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara naklen atanabilmesi mümkün değildir. 2547 sayılı Kanun'nun 50. maddesine göre istihdam, Yönetmelikte sayılan istihdam biçimlerinin dışında olup, lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanmalarını içermektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde 02/01/2006 tarihinden itibaren araştırma görevlisi olarak görev yaptığı, doktora tez bitirme sınavını başarıyla tamamladığı, sonrasında 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi uyarınca atandığı kadrosundan 31/12/2013 tarihinde ilişiğinin kesilecek olması nedeniyle anılan Kanun'un 33/a maddesine göre atanma talebi ile 01/10/2013 tarihinde Felsefe Bölüm Başkanlığı'na başvurduğu, Felsefe Bölümü Bölüm Kurulu'nun 02/10/2013 tarih ve 2013/4 sayılı karar tutanağı ile davacının "akademik çalışmalarının sürekliliği, verimliliği ve bölümün ihtiyacı göz önünde bulundurularak kadrosunun 33/a'ya aktarılmasına ve Dekanlığa iletilmesine" ilişkin karar verildiği, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından da anılan karar olumlu bulunarak Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü'ne ... tarih ve ...sayılı yazı ile iletildiği, ... tarih ve ...sayılı işlem ile davacının 2547 Sayılı Kanun'un 33/a maddesi kapsamında atanmasının uygun bulunmaması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi olarak görev yapan ilgililerin aynı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca naklen atanma istemiyle yaptıkları başvuruların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davalar çerçevesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK 15.10.2015 tarih ve E:2013/4353, K:2015/3525); 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesinde öngörülen kadrolara naklen atanma olanağı bulunmayan 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında görev yapan ilgililerin atanma isteminin açıktan atama niteliğinde olduğu ve atanma talebini içeren başvurularının reddine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığına karar vermiştir.
Bu durumda, 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi uyarınca istihdam edilirken aynı Kanunun 33/a maddesinde öngörülen araştırma görevlisi kadrosuna atanmak isteyen davacının bu talebinin Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında bulunduğu ve davacının atanmasında Yönetmelikte öngörülen atama şartlarının ( kadro ilanı, merkezi sınav, yabancı dil vs.) aranması gerekeceği açık olup, Yönetmelik kapsamında bulunmasına rağmen Yönetmelikte öngörülen şartlar yerine getirilmeden davacının 2547 sayılı Kanun'un 33/a maddesi kapsamında bir kadroya atanmasına hukuken olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından işlemin iptali yönündeki temyize konu Mahkeme Kararının bozulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, .... İdare Mahkemesinin ...tarihli ve E:..., K:...sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 07/12/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
X- Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.