13. Hukuk Dairesi 2016/14953 E. , 2018/11989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan 09.05.2013 tarihinde dava konusu ... otomobili satın aldığını, aracın farklı tarihlerde sis lambası, klima, anahtar, şanzıman arızaları verdiğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı, ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile usuli ve esasa ilişkin gerekçelere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile, davalı ...-Motor Servis Ltd.Şti. tarafından davacıya satılan 29/04/2013 tarih ve 124001 nolu faturada belirtilen ... motor nolu, ... şasi numaralı .... 1.6 TDİ BMT 105 PS ... tipi saf beyaz renkli aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davacıda bulunan bu aracın davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir. Mahkemece; davacının ayıp iddiasının tespiti teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi görüşüne başvurulmuş, bilirkişi raporunda dava konusu aracın ayıplı olmadığı mütalaasında bulunulmuş olmasına ve bilirkişi raporunda meydana gelen arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılacak arızalar olmadığını belirtmiş olmakla birlikte Mahkemenin bilirkişinin hukuki mütalaa yaptığı bu görüşüne katılmadığı, araçta inceleme tarihi itibarıyla halen bir arıza saptanamamış ise de, satın alındığı tarihten itibaren ilk bir yıl içinde 8 kez arıza sebebiyle aracın servise götürülmüş olması, belirli bir süre aracın tamiri için kullanılamamış olması, dolayısıyla araçtan sürekli yararlanamama koşulunun gerçekleştiği, ayrıca ... süresi içerisinde ürünün 4 defa arızalanmasının tüketicinin seçimlik haklarını kullanması için yeterli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir.
HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir. Bu bağlamda mahkemece hükme esas alınan raporunda bilirkişi; dava konusu aracın ayıplı olmadığını, zira arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılacak önem ve mahiyette arızaları olmadığını bildirmişken ve mahkemece de yukarıda da açıklanan şekilde hüküm gerekçesinde bilirkişinin bu tespitlerine yer verilmiş olmasına rağmen devamında zaten ayıpsız olduğu tespiti yapılan dava konusu aracın, teknik bilgi gerektiren konuda bilirkişi raporunu aşacak şekilde ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan ayıplar nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Dosya kapsamında bulunan servis kayıtları ve bilirkişi raporu tespitlerine göre sis farının içerisine su sızması, direksiyon simidinin dikişlerinin sökülmesi, kontak anahtarının çalışmaması, bagajdan içeri ses gelmesi, sağ kapı aydınlatması vb gibi şikayetler ile servise başvurulmuş, servis tarafından söz konusu edilen şikayet konuları bedelsiz olarak giderilmiştir. Mahkemece servise başvuru sayısı baz alınarak davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de; ufak çaplı, kolayca giderilebilir, kullanıcı kaynaklı ortaya çıkıp çıkmadığı belirlenmemiş arıza/şikayet konularının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 4822 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. O halde, mahkemece gerekirse bilirkişi görüşüne başvurulmak suretiyle araçta tespiti yapılan bu arıza/şikayet konularının aracın değeri üzerinde ortaya çıkaracağı azalmayı belirlemek suretiyle ve bu değer kaybı ile aracın değeri arasında hakkaniyet ilkeleri ışığında bir değerlendirme yapmak suretiyle, davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirilerek aşırı bir dengesizliğe neden olacağı, var ise araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre bir karara varılması gerekirken bu husus yerine getirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru olmamış tenkitle yetinilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.