2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/23557 Karar No: 2017/2629
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/23557 Esas 2017/2629 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/23557 E. , 2017/2629 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının ziynet alacağına yönelik usulünce açılmış bir dava ya da karşı davasının olmadığının anlaşılmasına göre, aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan muhakemesi neticesinde, mahkemece Türk Medeni Kanunu m.l66/son uyarınca boşanmaya karar verildiği takdirde kusur tespiti yapılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, kadının fer’i nitelikteki taleplerinin reddiyle tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, taraflar arasında daha önce görülen ve erkeğin davasına dayanak teşkil eden davanın, "davacı erkeğin manevi yönden tam bağımsız ev açmadığı, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, erkeğin annesi tarafından erkeğin ilk eşinin fotoğraflarının duvara asıldığı, erkeğin buna sessiz kaldığı ve kadının ikinci çocuğuna hamileyken evden kovulduğu, ailesinin yanında doğum yapmak zorunda kaldığı“ gerekçesiyle reddedilip 16.02.2011 tarihinde kesinleştiğinin, bu tarihten sonra da mahkemenin kabulünde olduğu üzere erkeğin başkasıyla gayri resmi birliktelik yaşayarak sadakatsiz olduğunun, tarafların bir araya gelmediklerinin, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da kanıtlanamadığının, anlaşılmasına göre, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan ve tam kusurlu bulunarak davası reddedilen ve fiili ayrılık döneminde sadakatsiz davranışlar içinde bulunan erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. .../....
Durum böyleyken; mahkemece "Türk Medeni Kanunu m. 166/son uyarınca boşanmaya karar verildiği takdirde kusur tespiti yapılamayacağı" gerekçesiyle davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK m. 182) Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2017 (Pzt.)