Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/542 Esas 2018/4047 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/542
Karar No: 2018/4047
Karar Tarihi: 10.05.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/542 Esas 2018/4047 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/542 E.  ,  2018/4047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 26/03/2002 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalı ... yönünden ise yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 18/02/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının davalı ... Bakanlığına yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davacının, davalı ...’a yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, tedavi hatası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı ... yönünden esastan reddine; diğer davalı ... yönünden ise yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, sağ bacağının doğuştan kısa olduğu için tedavi amaçlı ... Devlet Hastanesine başvurduğunu, davalı doktor ..."un isteği üzerine film çektirildiğini, filmin davalı tarafından incelendiğini, davalının yedi aylık tedavi süresinin sonunda olumlu sonuçlar alabileceğini söylediğini, bu süreçte dokuz kez ameliyat olduğunu; ancak iyileşemediğini ve daha da kötüleştiğini, şiddetli ağrılar çektiğini, davalı doktorun uyguladığı yanlış tedavi sonucunda zarara uğradığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davalı doktorun kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden esastan reddine; diğer davalı ... yönünden ise davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/3, 129/5, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
    Davaya konu edilen olayda ... Devlet Hastanesinde doktor olan davalının, görevini gereği gibi yerine getirmediği belirtilerek tazminat isteminde bulunulmuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerekir. Davalıya husumet yöneltilemez. Şu durumda, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi yerine, işin esasının çözümlenmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacının davalı ...’a ilişkin temyizi yönünden BOZULMASINA, davacının davalı ...’na yönelik temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.