19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8572 Karar No: 2017/2917 Karar Tarihi: 10.04.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8572 Esas 2017/2917 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıya fatura karşılığı mal satıp teslim ettiğini ancak alacaklarının ödenmediğini iddia ederek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ödenmesini talep etti. Davalı ise yetkisiz icra takibi yapıldığı için davanın reddedilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşmeye dair delil sunulmadığından sözleşmenin varlığına dair kesin bir sonuç çıkaramayacağına ve itirazın iptali davası için geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiğine hükmetti. Ancak karar, eksik inceleme sonucu verildiği için bozuldu. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi ve İİK'nun 67/2 maddesi olarak belirtildi.
19. Hukuk Dairesi 2016/8572 E. , 2017/2917 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalı şirkete fatura karşılığı mal satıp teslim ettiğini, satılan ürün bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine esas sayılı icra dosyasından başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile % 20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline karşı yetkisiz icra müdürlüğü aracılığı ile takip başlatıldığından öncelikle davanın usulden reddini; takibe konu faturada yazılı malların müvekkiline teslim edilmediğinden de davanın esastan reddini istemiştir. Mahkemece, davalı borçlunun ikametgahının Kırşehir olduğu, 6100 sayılı HMK"nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme olarak davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı yerdeki yerleşim mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sözleşmeden kaynaklandığına ilişkin davacı tarafın bu hususla ilgili olarak mahkememize veya icra dairesine herhangi bir sözleşme metni sunmadığı, İİK"nun 67/2 maddesi gereğince itirazın iptali davasının açılabilmesi için ortada geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği, yetkili icra dairesinde icra takibi yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki verilerle taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamayacağı gibi, akdi ilişkinin olmadığı tespitinde bulunmak da mümkün değildir. O halde sözleşme ilişkisinin varlığı, tarafların buna dair sunacakları delillerin toplanmasından sonra tespit edilebilecek bir olgu haline gelecektir. Nitekim 6100 sayılı HMK"nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip (HMK. md. 117/3) maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK"nun 163-164 maddelerinde açıklandığı görülmektedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle, mahkemece davalının yetki itirazının anılan hükümler çerçevesinde incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.