Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/4569 Esas 2014/6745 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4569
Karar No: 2014/6745
Karar Tarihi: 10.03.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/4569 Esas 2014/6745 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/4569 E.  ,  2014/6745 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/12/2013
    NUMARASI : 2013/875-2013/883

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklılar tarafından kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine karşı borçlunun, örnek 13 numaralı ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu; ayrıca, alacaklıların aleyhine açtığı tahliye istemli dava nedeniyle yapılan duruşma davetiyesi tebligatının da usulüne uygun yapılmadığını, icra takibinden 26.11.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK"nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir.
    Öte yandan, borçlunun şikayeti, maddi vakıalara da dayanarak ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik olup, bu iddia mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklılara) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12-600 E. - 2003/606 K.)
    Yukarıda açıklanan düzenleme ve ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; borçlu, İstanbul Anadolu 14 . İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2013/772 Esas sayılı tahliye istekli dava nedeniyle yapılan duruşma davetiyesi tebliğ işleminin usulsüz olduğunu iddia etmektedir. Anılan davetiye parçasının incelenmesinde; 31.10.2013 tarihinde borçlunun bizzat kendisine tebliğ edildiği görülmekte olup; borçlu, imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmektedir. Bu durumda, mahkemece, şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp taraf teşkili sağlandıktan sonra, söz konusu tebligat yönünden yöntemince imza incelemesi yaptırılarak tebligatın usulüne uygun olup olmadığı belirlenmeli ve buna göre; borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihi tespit edilmelidir.
    Şikayetin süresinde olduğunun saptanması halinde ise; tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının, niteliği itibariyle her türlü delille ispatının mümkün olduğu gözetilerek, borçluya ve alacaklılara delillerini ve varsa tanıklarını sunmaları için imkan tanınması ve toplanılan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.