5. Ceza Dairesi 2018/6301 E. , 2018/5715 K.
"İçtihat Metni"Görevi kötüye kullanma suçundan sanık Avukat ... hakkında, son soruşturmanın açılması konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2016 tarih ve 2016/455 esas, 2016/294 sayılı kararının;
Dosya kapsamına göre, İzmir Barosunda kayıtlı sanık avukatın, silah taşıma ruhsatı alınmasıyla ilgili işlemleri yürütmek üzere...Noterliğinde düzenlenen 25/08/2015 tarih ve 3606 yevmiye sayılı vekâletname ile müştekinin vekilliğini üstlenmesini müteakip aynı tarihli sözleşme uyarınca anlaştıkları ücretin yarısı olan 10.000,00 Türk lirasını peşin aldığı hâlde gereğine tevessül etmediği, belirtilen vekâletin baro kaydı bildirilmek suretiyle "avukat" ünvanı kullanılarak verildiği, iddia konusu eylemin avukatlık görevinin ifası sırasında gerçekleştiği ve bu görevin yapılmamasından kaynaklandığı anlaşıldığından son soruşturmanın açılmasını gerektirir suç şüphesi bulunduğu, suçun manevi unsuru olan kastın ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 28/05/2018 gün ve 94660652-105-34-3672-2017-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşullarının ve sonuçlarının, 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlendiği, 309. madde gereğince, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığının, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini kanuni sebeplerini izah ederek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildireceği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu sebepleri aynen yazarak Yargıtay ilgili Ceza Dairesine vereceği, ileri sürülen sebeplerin Yargıtay ilgili Ceza Dairesi tarafından yerinde görülmesi durumunda, karar veya hükmün kanun yararına bozulacağı, yerinde görülmezse istemin reddine karar verileceği, bununla birlikte kanun yararına bozma yoluna gidilebilmesi için, mahkemelerin asıl ceza davasını çözmeye devam etmesinin artık imkansız hale gelmiş olması ve hukuka aykırılığın başka bir yolla giderilmesine imkan bulunmamasının gerektiği, başka bir deyişle hukuka aykırılıkların itiraz, istinaf, temyiz, yargılamanın yenilenmesi ile giderilmesinin mümkün olduğu durumlarda kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı nazara alındığında, somut olayda; sanık ... hakkındaki iddianın avukatlık görevi ile ilgisi bulunmayıp genel soruşturma usullerine tabi olduğu gerekçesiyle Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesince son soruşturmanın açılması konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin 02/12/2016 tarih ve 2016/455 esas, 2016/294 sayılı kararın verildiği, dosyanın Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesini müteakip sanığın eyleminin TCK"nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı belirtilerek 17/02/2017 gün, 2017/4811 esas sayılı iddianamenin düzenlendiği, İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/62 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamanın halen devam ettiği, hal böyle olunca kanun yararına bozma konusu yapılan son soruşturmanın açılması konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın yargılamayı sonuçlandıran nihai mahiyetteki son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair bir karar niteliğinde olmadığı, soruşturma izni alınıp görevi kötüye kullanma suçundan yargılama yapılması gerektiğine ilişkin hukuka aykırılık iddiasının istinaf ya da temyiz aşamasında ileri sürülebileceği gibi genel hükümlere göre yargılamayı yapan mahal mahkemesince gerekli görüldüğü taktirde son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talebiyle durma kararı da verilebileceği anlaşıldığından, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2016 tarih ve 2016/455 esas, 2016/294 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.