Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4423
Karar No: 2019/5368
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4423 Esas 2019/5368 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4423 E.  ,  2019/5368 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30/05/2018 tarih ve 2018/230-2018/547 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu ve kardeşi olan müteveffanın 30.07.2008 tarihinde Halkalı - Sirkeci seferini yapan trende seyahat ederken uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini, olayın meydana gelmesinde davalı idarenin güvenliğin sağlanması yönündeki ihmalleri nedeniyle kusur ve sorumluğunun bulunduğunu, müvekkillerinin manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, her bir müvekkili için ayrı ayrı 50.000.- TL manevi tazminatın 30.07.2008 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, husumet itirazında bulunmuş, müvekkilinin olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarının da fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taşıyıcı davalının yolcu güvenliği için yeterli ve gerekli tüm önlemleri alması gerektiği ancak belirtilen önlemlerin alınmadığı, zira olay günü tren içerisinde güvenlik görevlisi bulunmadığı gibi tren hareket halinde olmasına rağmen tren kapıların da açık olduğu, müteveffa yolcuyu hareket halindeki trenden atlamaya iten saikin, davalı işletmenin her biri olayın oluşmasında etkili olan birden fazla ihmali eyleminden kaynaklandığı, davalı işletmenin yeterli güvenlik ve işletme önlemini almış olması halinde söz konusu kapkaç olayının gerçekleşmeyecek olması, gerçekleşmiş olması halinde dahi kapkaç olayını gerçekleştiren kişinin tren hareket halinde iken atlayarak kaçması gibi bir olayın meydana gelmeyecek olmasının kuvvetle muhtemel olduğu, böyle bir durumda da, eğitimli bir kişi olduğu anlaşılan müteveffa yolcuda, aniden gelişen olayın oluşturduğu tehevvür (öfke) ve paniğin etkisinin sınırlı olacağı, yolcunun kuvvet yoluyla zilyetliğini koruma gayretine girişmeyeceği yahut bunu daha ölçülü yapabilecek bir psikoloji içerisinde olacağı, hareket halindeki trenden atlamak gibi tedbirsiz ve talimata aykırı bir davranışı göstermeyeceği, sonuçta da davacıların zararını mucip ölümolayının meydana gelmeyeceği gibi hayatın olağan akışı içerisinde söylenebilecek hususların değerlendirilmesi sonucunda davacıların murisi ile davalı işletmeyi %50, %50 eşit kusurlu kabul etmenin gerektiği, davacıların müteveffa yolcunun anne ve kız kardeşi olmaları sebebiyle derin acı ve elem duyacakları, dava tarihi itibari uygulanması gereken BK"nın 47. maddesi gereğince manevi tazminat talep edebilecekleri gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacı ... Topalhacıoğlu için 30.000-TL, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın 30/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-)Dava, demiryolu ile yolcu taşıma sözleşmesine dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup, davanın devamı esnasında 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkındaki Kanun 01.05.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve yasada gösterilen TCDD Taşımacılık A.Ş. 17.06.2016 tarih 9099 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanarak tüzel kişilik kazanmıştır.
    6461 sayılı Kanun’un “Devir Hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesi (a) bendinde, davalı şirkete devredilecek personel ile cer, yük ve yolcu taşıma hizmetlerinde kullanılan çeken ve çekilen araçlarla, bunlarla ilgili her türlü diğer araç, gereç ve cihazların belirlenmesi ve personelin kadro ve pozisyonlarıyla, “araç, gereç ve cihazların ise hak, alacak, borç ve yükümlülükleriyle birlikte” şirkete devredilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
    Geçici 1. maddenin (b) bendinde de, (a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili TCDD’ce taraf alınan işlem ve sözleşmelerde davalı şirketin taraf olacağı ve derdest dava ve takiplerde şirketin kendiliğinden taraf sıfatı kazanacağı, yine “bu hususlarla ilgili olarak” TCDD tarafından yapılan iş ve işlemler sebebiyle açılacak davanın şirkete yöneltileceği düzenlenmiştir.
    Dava, TCDD Genel Müdürlüğüne yöneltilmiştir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi TCDD Taşımacılık A.Ş. dava derdestken 17.06.2016 tarihinde tüzel kişilik kazanmıştır. Bu durumda, davalıya ne surette kusur izafe edildiği üzerinde durularak, varsa olaydaki kusurun mevcut düzenlemeden sonra Genel Müdürlüğün mü yoksa Şirketin mi sorumluluk sahasında kaldığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Şayet yapılacak değerlendirmede, kusurun sadece Şirketin sorumluluk sahasında kaldığı anlaşılırsa bu takdirde Genel Müdürlüğün taraf sıfatı son bulup, Şirket taraf sıfatını kazanacaktır. Somut olayda, bilirkişi raporuyla, davalı TCDD’ye, hem söz konusu olayın gerçekleştiği istasyonda güvenlik görevlisi bulundurulmaması hem de hareket halinde olan trene ait vagon kapılarının yolcular tarafından kolayca açılır kapanır olması sebebiyle kusur izafe edilmiştir. Bu itibarla, mahkemece, davalıya izafe edilen kusurun işletme sorumluluğu olup olmadığının değerlendirmesi ve sorumluluğun Taşımacılık A.Ş’ye mi yoksa TCDD’ye mi olduğu belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün re’sen bozulmasını gerektirmiştir.
    2-) Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 16/09/2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    01.05.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6461sayılı Kanun"un 1/1 (c) bendi ile davalılardan TCDD Taşımacılık A.Ş."nin kurulmasına karar verilmiş ve anılan şirket 14.06.2016 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazanmıştır.
    6461 sayılı Kanun"un "Devir Hükümleri" başlıklı geçici 1. maddesi (a) bendinde, davalı şirkete devredilecek personel ile cer, yük ve yolcu taşıma hizmetlerinde kullanılan çeken ve çekilen araçlarla, bunlarla ilgili her türlü diğer araç, gereç ve cihazların belirlenmesi ve personelin kadro ve pozisyonlarıyla, "araç, gereç ve cihazların ise hak, alacak, borç ve yükümlülükleriyle birlikte" şirkete devredilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
    Geçici 1. maddenin (b) bendinde de, (a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili TCDD’ce taraf alınan işlem ve sözleşmelerde davalı şirketin taraf olacağı ve derdest dava ve takiplerde şirketin kendiliğinden taraf sıfatı kazanacağı, yine “bu hususlarla ilgili olarak” TCDD tarafından yapılan iş ve işlemler sebebiyle açılacak davanın şirkete yöneltileceği düzenlenmiştir.
    Yukarıda açıklanan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, davalı TC Taşımacılık A.Ş.’nin tüzel kişilik kazandığı tarihten önceki döneme ilişkin 6461 sayılı Kanun’dan doğan sorumluluğu, söz konusu geçici 1. maddenin (a) bendine göre devredilen personelin kadro ve pozisyonlarıyla ve araç, gereç ve cihazlarla ilgili olarak TCDD’ce gerçekleştirilmiş olan işlem ve sözleşmelerden kaynaklanan hak, alacak, borç ve yükümlülüklerle sınırlı olup, davalı TCDD’nin devredilen personel, araç ve gereçler ile gerçekleştirdiği yük ve yolcu taşıma sözleşmelerinden doğan sorumluluk hali ise 1. maddenin (b) bendi kapsamında değildir.
    Demiryolu ile yük ve yolcu taşıma sözleşmelerinden doğan sorumluluk hali, davalı taşımacılık şirketinin tüzel kişilik kazandıktan sonraki tarihlerde tren işletmecisi olarak gerçekleştireceği taşıma faaliyetlerinden doğan zararlara ilişkin olarak 6461 sayılı Kanun ile yürürlükteki demiryolu taşımacılığına ilişkin diğer ulusal ve uluslararası sözleşme hükümlerine tabi olacaktır.
    Somut uyuşmazlığa konu tren kazası 30.07.2008 tarihinde meydana geldiğinden sorumluluğu doğuran olayın meydana geldiği zaman yürürlükte olan kurallar gereğince taşıma sözleşmesinin tarafı olan davalı TCDD sorumlu olup, 6461 sayılı Kanun uyarınca kurulan davalı TCDD Taşımacılık A.Ş.’ne husumet yöneltilemeyeceğinden sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyoruz.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi