Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2016/1131
Karar No: 2016/813
Karar Tarihi: 15.06.2016

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/1131 Esas 2016/813 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2016/1131 E.  ,  2016/813 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 3. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.11.2013 gün ve 2013/369 E., 2013/703 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 30.12.2013 gün ve 2013/36458 E., 2013/30933 K. sayılı ilamı ile;
    (…Davacı vekili, davacının Yol-İş Sendikası üyesi olduğunu, davacının Yol-İş Sendikası ile davalı idare arasındaki toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığını, bu konuda daha önce dava açtıklarını ve 16.07.2008 tarihine kadar ki taleplerinin hüküm altına alındığını, ilke derece mahkemelerinin kararlarının ise Yargıtay tarafından onandığını, bu davada ise 17.07.2008 ile 28.02.2008 tarihleri arasındaki ücret farkı, ikramiye farkı ve toplu iş sözleşmesi gereği ödenmesi gereken sosyal hakları talep ettiklerini ifade etmiştir.
    Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca davacının bütün alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin davalı ile Yol-İş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmelerinden yararlandığı, talep ettiği alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile bu alacaklarının ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
    Talep dönemine ilişkin tüm toplu iş sözleşmelerinin dosyada olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davalı idare ile Yol-İş Sendikası arasındaki 2009-2011 dönemi toplu iş sözleşmesinin, davacının daha önce yararlandığı Tez-Koop-İş Sendikası ile davalı idare arasındaki toplu iş sözleşmelerinin dosya kapsamına dahil edilmesi gereklidir. Taraflar arasında uygulama kabiliyetine sahip protokol olup olmadığı araştırılarak varsa bu ve temel ücrete ilişkin diğer belgeler getirtilmelidir. Ayrıca davalının ödeme savunması dikkate alınarak davacıya yapılan ödemeleri gösteren bordrolar davalı işverenden getirtilmelidir.
    Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra dosya kapsamı ve tüm kanıtlar bir bütün halinde değerlendirilmeli ve davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, varsa bunların miktarları belirlenmelidir. Bu yapılırken de aynı anda iki toplu iş sözleşmesinden yararlanılamayacağı gözetilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.





    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
    Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olayda ise; mahkemece verilen karar, Özel Dairece; “Talep dönemine ilişkin tüm toplu iş sözleşmelerinin dosyada olmadığı, bu itibarla davalı idare ile Yol-İş Sendikası arasındaki 2009-2011 dönemi toplu iş sözleşmesinin, davacının daha önce yararlandığı Tez- Koop-İş Sendikası ile davalı idare arasındaki toplu iş sözleşmelerinin dosya kapsamına dahil edilmesi, taraflar arasında uygulama kabiliyetine sahip protokol olup olmadığı araştırılarak varsa bu ve temel ücrete ilişkin diğer belgelerin getirtilmesi gerektiği…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamının okunarak tarafların beyanlarının alındığı 18.03.2014 tarihli duruşmada davacı vekili; davalı tarafça tüm belgeler sunulmuş, protokol yapılmamıştır; davalı vekili, biz bütün bordroları ve ödeme belgelerini dosyaya sunmuştuk, 2007’den sonrası için Tez-Kop İş Sendikası ile TİS yapılmamıştır, ancak 2007 sonrası son sözleşmeye göre ödemeler yapılmıştır, son sözleşmeyi ana dosyaya sunmuştuk, şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Mahkemece, “davacı vekilinin duruşmada, davalı tarafça tüm belgelerin sunulduğunu, protokol yapılmadığını beyan ettiği, davalı vekilinin de duruşmada; bütün bordroları ve ödeme belgelerini dosyaya sunduklarını, 2007"den sonrası için Tez-Kop İş Sendikası ile TİS yapılmadığını, ancak 2007 sonrası son sözleşmeye göre ödemelerin yapıldığını, son sözleşmeyi ana dosyaya sunduklarını beyan ettiği, davanın, taraflarca hazırlama ilkesine tabi bir alacak davası olduğu, mahkemenin taraflar arasında toplu iş sözleşmelerinin dışında protokol olup olmadığını resen araştırma gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, kaldı ki, taraf vekillerinin yargılama aşamasında tüm delillerini ve iddialarını sunduklarını beyan ettikleri” gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
    Bu itibarla, mahkemece bozma ilamında belirtilen hususların yerine getirilmesi hali bozma kararına eylemli olarak uyma niteliğinde olup, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceğinden, yerel mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar yeni bir hüküm niteliğindedir.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, taraf vekillerinin bozmaya karşı beyanda bulundukları, bozma ilamında bahsi geçen belgelerin dosyada olduğunu söyledikleri, hâkimin tarafların beyanda bulunmalarını kısıtlayamayacağı, buna göre ortada yeni bir hüküm olmadığı görüşü dile getirilmiş ise de; bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.


    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 22. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi