Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2678
Karar No: 2020/1261
Karar Tarihi: 12.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2678 Esas 2020/1261 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2678 E.  ,  2020/1261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/10/2017 tarih ve 2016/212 E.- 2017/458 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 04/04/2019 tarih ve 2018/1004 E. - 2019/407 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanının kılavuz unsuru olan “RODEO” markasını uzun yıllardır nizasız ve fasılasız bir şekilde kullandığını ve 24 ve 25. sınıflarda tescilli “RODEO” esas unsurlu markalarının mevcut olduğunu, davalının WIPO nezdinde "RODEO" ibareli uluslar arası marka başvurusunda bulunduğunu, WIPO tarafından TPMK’ye bildirim tarihinin 29.09.2011 olduğu halde, 13.05.2012 tarihinde Resmi Marka Bülteninde yayınlandığını, bu ilana istinaden müvekkili tarafından “RODEO” ibareli markaları ile itiraz edildiğini, itiraz üzerine 01.11.2013 tarihinde Markalar Dairesince kısmi ret kararı verildiğini ve bu kararın Madrid Protokolü uyarınca WIPO tarafından başvurunun bildirilmesinden itibaren 18 aylık süre içinde karar bildirilmezse başvurunun tescil edilmiş gibi hüküm ifade edeceğini, davalı Kurum tarafından 25 ay sonra bildirildiğini, dolayısıyla anılan hüküm çerçevesinde başvurucu olan davalının itirazı üzerine 2016-M-1402 sayılı YİDK kararı ile Markalar Dairesince verilen red kararının kaldırıldığını, reddedilen mallar yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, duruma davalı Kurumun sebebiyet verdiğini, müvekkil şirketin “RODEO” markasının gerçek hak sahibi olduğunu, bu nedenle de YİDK kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, davalı yanın markasını tescil ettirmekte kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı TPMK YİDK."nın 2016-M-1402 sayılı kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının tüm mallar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
    Davalı TPMK vekili, Madrid Protokolü hükümleri çerçevesinde yapılan maddi hatanın düzeltilmesine dair bir karar olduğunu, bu bakımdan kararın hukuka uygun olup iptalini gerektirir herhangi bir hususun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, Kurum kararının yerinde olduğunu, Madrid Protokol’ü uayrınca yapılan işlemlerin yerinde olduğunu, kaldı ki davacı markaları ile başvurunun benzer olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, Madrid Protokolünün uygulanması açısından TPMK YİDK."nın 2016-M-1402 sayılı kararının Uluslararası Büro nezdinde yapılan bir işlemin tespiti niteliğinde olduğu, hükümsüzlük talebi açısından davalının 2011/81151 sayılı “RODEO” markası ile davacının itiraza gerekçe olarak gösterilen 2003/7505 sayılı "RODEO” ve 99/014565 sayılı "RODEO Spor Giyim” markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca 24. ve 25. sınıflarda benzer bulunduğu, 9. ve 28. sınıflar bakımından ise 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında benzer olmadığı, davacının anılan markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğunun ve davalı başvurusunun kötü niyetle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı TPMK YİDK."nın 2016-M-1402 sayılı kararının, dava konusu tescilli marka kapsamında bulunan 24 ve 25. sınıflar yönünden kısmen iptaline, diğer davalının 2011/81151 sayılı markanın, 24 ve 25. sınıflar yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemeince, davalının "RODEO" ibareli marka tescil başvurusunun WIPO tarafından TPMK’ye bildirim tarihinden 25 ay sonra başvuru hakkında verilen kararın WIPO’ya bildirildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, Madrid Protokolü"nün 4/1-a maddesi uyarınca, süresi içinde Büro"ya ret bildiriminde bulunulmazsa milletlerarası tescile konu marka, milletlerarası tescil tarihinden itibaren ilgili akit tarafta tescil edilmiş gibi korunacağı, TC Anayasası"nın 90/5. maddesi hükmü uyarınca, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmünde olduğu, bu durum karşısında, davalı şirketin işbu davanın konusunu oluşturan marka tescil başvurusunun da ülkemizde tescil edilmiş gibi korunmasının gerektiği, dolayısıyla TMPK."nın da davalı şirket markasının tescilini sağlaması yasal bir zorunluluk olup, aksine uygulama ülkemiz yönünden, Madrid Protokolü ile belirlenen yükümlülüklerine aykırılık oluşturacağı, bu nedenle YİDK kararının yerinde olduğu, ancak davalı markasının tescilinden sonra hükümsüzlüğü ile ilgili sürecin ise TPMK nezdinde tescili sağlanan milli markanın hükümsüzlüğü sürecinden usul ve esas bakımından bir farkı bulunmadığı, bu nedenle 556 sayılı KHK hükümlerine göre hükümsüzlük koşullarının incelenmesi gerektiği, davalı başvurusunun 24 ve 25. sınıf mallar bakımından davacı markaları ile iltibas oluşturacağı, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden yerinde olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin tüm ve davalı şirket vekilinin sair istinaf başvurusunun reddine, davalı şirket ve davalı TPMK vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulü ile davalı şirket adına tescilli 2011/81151 sayılı markanın, dava konusu tescilli marka kapsamında bulunan 24 ve 25. sınıf mallar yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davalı TPMK YİDK"nun 2016-M-1402 sayılı kararının iptaline ilişkin davanın ve fazlaya dair diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları değildir.
    2- Dava, YDİK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, isabetli bir şekilde başvuru konusu marka ile itirazına mesnet markalar arasında 24. ve 25. sınıflarda yer alan mallar bakımından 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğuna karar verilmiştir Ancak, başvuru konusu markanın kapsamında yer alan 9. sınıftaki “gözlük kılıfı, güneş gözlükleri, kayak gözlüğü ve kayak kabı” ile 28. sınıftaki “jimnastik ve spor malzemeleri” malları ile itiraza mesnet markaların kapsamında yer alan 25. sınıftaki mallarında aynı tüketici kitlesine hitap ettikleri, birbirine alternatif mallar oldukları, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip olduları, hammadde-mamül ilişkisinin buluduğu, birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı olduklarından anılan mallar bakımından da hükümsüzlük kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile anılan mallar yönünden istemin reddine karar verilmesi goğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozululmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi