11. Ceza Dairesi 2019/1696 E. , 2019/2449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık ... müdafiinin yokluğundan verilen gerekçeli kararın, müdafii yerine sanığa tebliğ edildiği, sanık müdafiinin gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesini istemesine rağmen tebliğ edilmediği, müdafii yerine sanığa yapılan tebligatın geçersiz olduğu, sanığın 27.02.2014 tarihli temyiz dilekçesini yasal temyiz süresi içerisinde verilmiş olduğu kabul edilmiştir.
A) Sanık hakkında “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesi;
Sanığa yüklenen “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarının kanunda gerektirdiği cezasının üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suçun işlendiği 16.12.2005 ve 30.12.2006 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanık hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesi;
Sanığın, suç konusu faturaları düzenleyen şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, sahte fatura düzenlenmediğini savunması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Sahte fatura düzenleme suçunda, faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, ...’ya veya şirketin diğer ortağı...’a ait olduğunu söylemesi halinde; ...’nın ve ...’ın CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve faturalar kendilerine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
a) ... ve... da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya ... ve ..."a ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b) ... hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması açılmış ise bu dava ile birleştirilmesi,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler ile şirket muhasebecisi...’ın, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.