9. Hukuk Dairesi 2017/26649 E. , 2019/3930 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 20.04.2004 tarihinden 1475 Sayılı İş Kanunu 14. maddesi gereğince emeklilik sebebiyle işini sonlandırdığı 24.01.2014 tarihine kadar posta başı olarak kesintisiz çalıştığını, fesih sonrası davalı tarafından ... Finansbank Şubesinde bulunan hesabına 13.980,00 TL kıdem tazminatı ile 7 günlük izin parası olarak 330,00 TL’nin yatırıldığını, bakiye alacağının olduğunu, müvekkilinin en son net aylık ücretinin 1.510,00 TL olduğunu, servis ve yemek verildiğini, yılda 2 defa 200,00"er TL bayram parası ile 2 defa 50"şer TL erzak parası verildiğini, işyerinde 3 vardiya şeklinde 8"er saat çalışıldığını, ancak müvekkilinin ayda 4 Pazardan 2 Pazar gününü çalışarak geçirdiğini, yine hafta içi 2 gün 8 saat normal vardiya sonrası 2’şer saat daha fazladan çalıştığını, bunların karşılığının ödenmediğini, yıllık izinlerinin yasaya uygun kullandırılmadığını, halen müvekkilinin 21 gün kullanmadığı izninin olduğunu iddia ederek, bakiye kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 20.04.2004 tarihinde işe başlayıp 24.01.2014 tarihinde 3600 günü doldurduğundan emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğini, en son net ücretinin 1.200 TL olduğunu, işveren tarafından 2,95 TL yemek ve 2,00 TL servis ücreti dışında ek sosyal yardım yapılmadığını, kurban ve ramazan bayramlarında verildiği söylenen yerleşik bir ikramiyenin olmadığını, davacının brüt maaşı üzerinden hesaplanan 13.978,74 TL kıdem tazminatı ile 330,00 TL izin alacağının davacının Finansbank hesabına yatırıldığını, sunulan bordrolar incelendiğinde fazla mesailerin ödendiğinin görüleceğini, yazılı delile karşı tanık delilini kabul etmediklerini, davacının müvekkili şirketten başkaca bir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle; dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ve özellikle davacının dava dilekçesi nazara alındığında davanın kısmi eda külli tespit davası niteliğinde olduğu anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi hatalıdır, denilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı yasal süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Karar başlığında dava tarihinin 18.03.2014 yerine 20.01.2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Yerel mahkeme kararının Dairemizin ... E., 2015/36230 K. sayılı kararıyla "...davanın kısmi eda külli tespit davası niteliğinde olduğu anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi hatalıdır." denilerek bozulduğu, bozma sonrası ıslah yapıldığı, duruşmanın 25.01.2017 tarihli oturumunda 2 nolu ara kararla "..dosyada bulunan raporlar arasındaki çelişkinin ve davalı vekilinin itirazları doğrultusunda ... Nöbetçi iş mahkemesine talimat yazılarak dosyanın bilirkişi Ömer ... tevdii ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine" şeklinde ve 3 nolu ara kararla "Davalı vekiline 375,00 TL. Bilirkişi ücreti ve 22,00 TL tebligat giderinin ve 50,00 TL dosyanın gidiş dönüş masrafının mahkemeler veznesine yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, yatırılmadığı takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağına ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına (ihtar edildi)" şeklinde ara kararlar alındığı, takip eden 04.07.2017 tarihli oturumda ise "Celse arası bilirkişi raporunun ibraz edildiği taraflara tebliğ edildiği." şeklinde saptama yapıldığı, doğrudan hiç bir açıklama yapılmadan duruşma bitirilip karar verildiği görülmüştür.
Öncelikle mahkemece alınan ara kararlarından gerekçesi belirtilerek vazgeçilebilir. Mahkemece 25.01.2017 tarihli oturumun ara kararlarından neden vazgeçildiği açıklanmamış, bunun gerekçesi oluşturulup ara kararlarından rücu edilmemiştir. Ara kararları yerine getirilmediği halde bir bilirkişi raporu alınmış gibi saptamada bulunularak zapta geçirilmiştir.
Ayrıca Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06/05/2016 tarih ve ... E. 2016/1 K. sayılı kararı uyarınca bozma sonrası ıslah yapılamayacağı da gözetilmemiştir.
Mahkemece 25.01.2017 tarihli ara kararlarından rücu edilmeden ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 18/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.