Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6709
Karar No: 2020/4012
Karar Tarihi: 29.06.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/6709 Esas 2020/4012 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme Kararı özetle şöyle: Davacı, SGK’ya çalıştığı süreleri bildirdiğini ve eksik ödeme yapıldığını iddia ederek hizmet tespiti için dava açtı. İlk derece mahkemesi davayı kabul ederek çalışma sürelerini belirledi. SGK ve belediye ise istinaf başvurusu yaptı. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, davayı kabul edilemez bulup SGK’nın istinaf başvurusunu reddederken, belediyenin istinaf başvurusunu kabul etti ve davacının belediye başkanlığına usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verdi. Fer’i müdahil Kurum vekili yaptığı temyiz itirazında, davada hatalı araştırma ve karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etti. Yapılan inceleme sonucu, davada usul yönünden hatalı işlem yapılarak dava ehliyetine sahip olmayan bir tarafın davaya dahil edildiği ve usulsüz tebligat yapıldığı belirlendi. Bu nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararı HMK’nın 373/2 maddesi gereğince bozuldu ve dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderildi.
Kanun
10. Hukuk Dairesi         2019/6709 E.  ,  2020/4012 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2019/1093-2019/1503
    İlk Derece
    Mahkemesi : Dinar Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    No : 2018/227-2018/325

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar SGK ve ... Bld. Bşk. vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine, ... Bld. Bşk.’nın istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer"i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı dava dilekçesinde özetle; 20.09.2005 – 15.01.2007 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz çalışmasına rağmen kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı Kurum vekili, davada fer’i müdahil olarak yer almaları gerektiği ve resen gerekli araştırmanın yapılarak davanın reddini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    “Davacının davasının kabulü ile; 01/11/2005 ile 15/01/2007 tarihleri arasında ... "da (İşyeri sicil no: :...) kır bekçisi olarak çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalıların esasa dair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ancak davacı tarafından verilen 16/12/2015 tarihli dilekçenin ilk derece mahkemesi tarafından hatalı değerlendirilerek HMK 124 maddesi kapsamında taraf değiştirme dilekçesi olarak kabul edildiği, dilekçenin HMK 124 kapsamında verilmiş bir dilekçe niteliğinde olmadığı, bu dilekçeyle belediyenin davaya dahil edilmesinin usulen mümkün olmadığı, belediye başkanlığı aleyhine usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği;
    “1-Feri müdahil SGK vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
    2-Feri müdahil SGK vekilince yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
    3-Dahili davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
    4- Davanın kısmen kabulü ile;
    5-Davacının 01/11/2005 ile 15/01/2007 tarihleri arasında ... "da (İşyeri sicil no: :...) kır bekçisi olarak çalıştığının tespitine,
    6-... aleyhine usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından ... aleyhine karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Fer’i müdahil vekili; 5 yıllık hak düşürücü sürenin gözetilmediği, davacının çalışmasının yevmiye usulü köylülerce yaptırıldığı, mahkemece eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    1- Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. Eldeki gibi hizmet tespiti davalarında elde edilecek hükmün uygulayıcısı konumundaki davalı Kurum tarafından yerine getirilebilmesi için, davanın öncelikle işverene usulüne göre husumet yöneltilerek davaya devam edilmesi gerekmektedir.
    Eldeki davada, ... Belediye Başkanlığının dahili dava yoluyla davaya dahil edilerek belediyeye husumet yöneltilmesi hatalıdır.
    2- Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
    Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
    Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, Ankara 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder (Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, İstanbul 2000, s.288).
    Somut olayda; davalı ... Malları Koruma Başkanlığına usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunmamaktadır. Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemeiş, savunma ve delilleri tespit edilmemiştir. 30.07.2008 tarihinde yetkili olup olmadığı belli olmayan ... imzasına yapılan tebligat ve sonrasında Teb.K.35.md.’ye göre yapılan tebligatlar da usulsüzdür. Mahkemece kabule konu çalışma sürelerinin geçtiği belirtilen ve bu anlamda hüküm tesis edilen ... Malları Koruma Başkanlığının tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan, varlığı halinde yöntemince dava dilekçesi tebliği ile savunma ve delillerinin alınması gerektiği gözetilmeksizin esasa dair yazılı biçimde hüküm tesisi yerinde değildir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, fer’i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereğince yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi