1. Ceza Dairesi 2018/2386 E. , 2018/3699 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : TCK"nun 81, 35/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılma istemini de içerir temyiz dilekçesi vermesi üzerine dosyanın bozularak mahalline bu hususta bir karar verilmesi konusunda gönderilmesine rağmen ilgili kurumun katılması konusunda bir karar verilmediği anlaşılmış ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.11.2006 gün ve 2006/2-249-247, 15.07.2008 gün ve 2008/9-95-195, 19.10.2010 gün ve 2010/9-149-105 sayılı Kararlarında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, 5271 sayılı CMK"nun 237/2. maddesi uyarınca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kasten öldürmeye teşebbüs suçundan doğrudan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, CMK"nun 237/2. maddesi uyarınca, açılan kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’ın, çocuk yaştaki mağdur ...’ya yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfının yaralama olduğuna, yasal savunmaya, katılan Bakanlık vekilinin sanığa alt sınırdan ceza verildiğine, takdiri indirim uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a)- 02/09/1999 doğumlu olup, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmeyen mağdurun, TCK"nun 6/1-b maddesi kapsamında çocuk vasfında olduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında aynı Kanunun 82/1-e maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)- Kabule göre de; kamu davasına katılmasına karar verilmeyen Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 26/09/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.