7. Hukuk Dairesi 2014/13261 E. , 2015/1495 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Konya 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 27/05/2014
Numarası : 2012/447-2014/142
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren yanında 01/04/2009 tarihinde diyaliz hemşiresi olarak işe alındığını, ancak işe başladığı günden itibaren hem diyaliz hemşiresi hem de enfeksiyon hemşiresi olarak görev yaptığını, 2010 yılında diğer görevli enfeksiyon hemşiresi işten ayrıldıktan sonra tamamen enfeksiyon hemşireliği işinin davacının üzerine kaldığını, enfeksiyon hemşiresi olarak çalıştığı dönemlerde başka birimlerde de görevli hemşire olarak çalıştırıldığını, bu nedenle iş akdini haklı sebeplerle 16/05/2012 tarihinde feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının, müvekkili hastanede 01/04/2009 tarihinde hemodiyaliz sertifikasının olması sebebiyle hemodiyaliz ünitesinde çalışmaya başladığını, hemşire ihtiyacı sebebiyle davacının 01/12/2011 tarihinde dahiliye bölümüne alındığını, dahiliye bölümündeki görevinin ise sağlık hizmeti sunumunun yanında enfeksiyon kontrol raporlarını tutmak ve sisteme girmek olduğunu, davacının enfeksiyon kontrol hemşiresi sertifikası olmadığından enfeksiyon kontrol hemşiresi sıfatı dahi bulunmadığını, davacının iş akdini haksız nedenle sona erdirmesi nedeniyle müvekkili hastanenin ihbar tazminatı alacağının bulunduğunu, bu ihbar tazminatı alacağının davacının ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarından mahsup edilerek haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin yargılama aşamasında ibraz ettiği Konya 1. İş Mahkemesi"nin 2012/410 Esas sayılı dosyasının 06.02.2013 tarihli duruşma tutanağında tanık olarak dinlenen davacı Ş.. Ş.."in fazla mesai ücretlerinin ödendiğini bildirdiği görülmekte olup davalı vekilinin duruşma zaptını ibraz ettiği dosya getirtilip incelenerek davalısının M.. H.. olup olmadığı araştırılıp, davalısının M.. H.. olması karşısında davacının söz konusu dosyada tanık olarak verdiği ikrarının kendisini bağlayacağı gözetilerek fazla mesai ücreti talebinin reddi gerekeceğinin düşünülmemesi hatalı olmuştur.
3-Davacının son aylık ücreti taraflar arasında ihtilafsız olup bordrolarda belirtilen 1803,81 TL"dır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da tazminat ve alacak hesapları bu brüt ücret dikkate alınarak hesaplanmıştır. Davacının son brüt ücreti 1803,81 TL olarak belirlenmesine rağmen talep konusu yapılan 2012 yılı 16 günlük Mayıs ücret alacağı net 1.937,47 TL olarak belirlenmiştir. Bilirkişi davacının ücret alacağını davalı tarafın dosyaya sunduğu 2012 yılı Mayıs ayı işçi ücret hesap pusulasında hesaplanan miktar olarak belirlemiştir. Ancak hesap pusulasında 1.440,00 TL kullanılmamış yıllık izin ücreti alacağı tahakkuku da bulunmakta olup, davacı yararına ayrıca yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmış olması nedeniyle bu miktarın ücret alacağı hesabında dikkate alınamayacağı açıktır. Bu husus dikkate alınmadan karar verilmiş olması da hatalı olmuştur.
4-Davalı cevap dilekçesinde ihbar tazminatı alacağı olduğunu ileri sürerek davacının alacaklarına karşılık takas-mahsup def"inde bulunmuş, talebini ise harçlandırmamıştır. Bu talep sırasında davalı işverenin muaccel bir ihbar tazminatı alacağı bulunmadığı gibi Türk Borçlar Kanunu"nun 100/1 maddesinde "Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir" düzenlemesi gözden kaçırılarak davalının ihbar tazminatı alacağının davacı alacaklarından mahsubu hatalı olmuştur.
O halde taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.