Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6339
Karar No: 2020/4011
Karar Tarihi: 29.06.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/6339 Esas 2020/4011 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermiştir. Ancak hükmün infaza elverişli olmadığı ve açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması hükmedilmiştir. Kanun maddeleri ise 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 86. maddesidir. Bu maddeler çalışmanın varlığının tespiti istemiyle hak arama yönünden getirilen sürenin doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü nitelikte olduğunu belirterek, hak düşürücü sürenin geçmesiyle hakkın özünün ortadan kalkacağını ifade etmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2019/6339 E.  ,  2020/4011 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2016/398-2019/220

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası yeniden yapılan yargılamada davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1- Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup, yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı açıklanmış olup, anlaşılacağı üzere çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden bu maddeyle getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Buna göre; ilgili kişi hakkında işe giriş bildirgesi düzenlenmediği, düzenlenmesine karşın yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilmediği, sigortalılık bildirimini içeren dönemsel sigorta primleri bordrosunun/aylık prim ve hizmet belgesinin hazırlanmadığı veya anılan süre içerisinde Kuruma teslim edilmediği, sigorta priminin Kuruma yatırılmadığı, çalışmanın varlığı yönünde Kurum görevlilerince herhangi bir saptamanın söz konusu olmadığı durumlarda, hizmetin varlığını ileri süren kişilerin hak düşürücü süre içerisinde yargı yoluna başvurması zorunludur. Söz konusu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
    Somut olayda; davacı işçi için işveren tarafından kuruma sadece 16.08.2000 tarihli işe giriş bildirgesinin verilmiş olması karşısında, mahkemece kabulüne karar verilen 02.07.1985 – 05.06.2000 ve 19.07.2000 – 16.08.2000 arasındaki dönemlerin, 12.07.2012 tarihli dava gözetildiğinde hak düşürücü süreye uğradığı ve reddi gerektiği anlaşıldığından, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297/2 maddesinde "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Mahkemece taleplerden her biri hakkında karar verilerek taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmeli, infaza elverişli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm kurulmalıdır.
    Kararın infaz edilecek kısmı hüküm fıkrasıdır.
    Somut olayda, Mahkemece hüküm fıkrasında “Davacının davalıya ait 34698 sicil numaralı işyerinde 20/05/1985-13/09/2006 yılları arasında çalıştığının, bu süre içerisinde kuruma bildirilmeyen 5087 gün eksik hizmet süresinin bulunduğunun, bildirim yapılmayan dönemde asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde, infaza elverişli olmayan bir karar verilmiştir.
    Kabule konu sigortalılık süreleri bakımından infaza elverişli hüküm kurulması ve anılan sürelerin gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yıl, tarih, dönem ve süre olarak açıkça gösterilmesi gereğine uyulmaması ve usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi