22. Hukuk Dairesi 2014/2177 E. , 2014/3788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2013
NUMARASI : 2013/586-2013/466
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin birbirinden bağımsız dört ayrı bloktan oluşan yaklaşık 100 dairelik siteye 04.03.2003 tarihinden beri kapıcılık hizmeti verdiğini, 2003 Mart-2009 Eylül arasında hak ettiği ücret alacağı ile fazla mesai, yıllık izin ücreti ve genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile site arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1-Dosya içeriğine göre, kabul edilen genel tatil ücreti alacağı yönünden miktar, karar tarihi itibari ile 1.820,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427, 432. maddeleri uyarınca davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Taraflar arasında ücret, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine; dönemlere uyularak ödenmelidir. Ücretin ödendiğini ispat yükü işveren üzerindedir.
Somut olayda, mahkemece taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, 9. Hukuk Dairesi"nin 19.06.2013 tarihli ilamıyla, taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunduğu kabul edilerek taleplerin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda genel tatil alacağı hüküm altına alınmış ve diğer taleplerin reddine karar verilmiş ise de, ücret alacağı yönünden verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Yukarıda belirtildiği üzere, ücretin ödendiğini ispat yükü işveren üzerinde olup, davalı ücretin ödendiğini ispat etmelidir.
Mahkemece, öncelikle, davacının kapıcı olarak tam süreli mi yoksa kısmi süreli mi çalıştığı hususu açıklığa kavuşturulmalıdır. Somut olayda gerek davacı şahidi gerekse davalı şahidinin anlatımlarından davacının 4 bloktan oluşan davalı sitenin bloklardan birinin kapıcı dairesinde eş ve çocukları ile birlikte oturduğu yaklaşık yüz daireden oluşan sitenin kaloriferli olmadığı, davacının gazete ve ekmek servisi yapmadığı, 4 bloktan oluşan sitede çöp toplama merdiven temizliği bahçe bakım ve sulama şeklinde kapıcılık hizmetlerini verdiği bu hizmetlerini başka bir işte sigortalı olarak çalışan eşi Yaşar Yılmaz"ın yardımı ile gerçekleştirdiği nitekim davalı site yönetimi tarafından zaman zaman yapılan hizmetler karşılığı davacı ve eşine ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, yaklaşık 100 daireden oluşan davalı sitenin çöp toplama bahçe ve apartman bakım ve temizlik işinin günlük kaç saatlik çalışma süresini kapsadığı davacının tüm mesaisini davalı siteye hasredip etmediği, çalışmalarının tam süreli mi yahut kısmi süreli mi olduğu bu işlerden anlar bilirkişi vasıtasıyla duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilerek, dosyada yer alan davacı ve eşine yapılan ücret ödeme belgeleri nazara alınarak davacıya yapılan başkaca ödemeler var ise bunlar mahsup edilerek 4857 sayılı Kanun"un 13. maddesi doğrultusunda davacının ücret alacağının belirlenmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.02.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. 25.02.2014
MUHALEFET ŞERHİ
Dosya kapsamına göre, davalı apartmanın davacı ile değil, temizlik işi yapan taşeron yanında çalışan davacının eşi ile binanın bir takım işlerini boş zamanlarında yapması karşılığı olarak, kapıcı dairesinde kira vermeden oturması biçiminde sözleşme yapıldığı, davacının davalı apartmanla ilgisi olmadığı, iş sözleşmesinden doğan iş görme borcunun kişiselliği ve devredilemezliği gereği apartmana karşı davacının eşinin sorumlu olduğu, davacının apartmana yönelik yapmış olduğu hizmetin eşine yardım mahiyetinde değerlendirilebileceği, davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 25.02.2014