22. Hukuk Dairesi 2017/21884 E. , 2019/12128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ..., davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf, davalı işyeri nezdinde 1989 tarihinde çalışmaya başladığını ve 2006 yılından itibaren cenaze aracı şoförü olarak çalıştığını, sendika üyesi olduğunu, çalıştığı süre boyunca Yasa ve TİS. gereği hafta tatili günü kabul edilen Pazar günlerinin hepsinde çalıştığını, bir ayda bazen 4 bazen 5 hafta tatilinde çalıştırıldığını, bu çalışması karşılığının her ay için 1 ya da 2 Pazar çalışması üzerinden hafta tatili ücretinin ödendiğini, çalıştığı diğer hafta tatilleri için ise ücret ödenmediğini, çalıştığı süre boyunca milli bayramlar ile diğer tatil günlerinin hepsinde çalıştırıldığını, dini bayramlarda ise bazen 1 bazen 2 gün izin verildiğini, diğer günlerde ise çalıştırıldığını, ancak davalı ... tarafından genel tatildeki çalışmalarının karşılığı genel tatil ücretinin ya hiç ödenmediğini ya da kısmen ödendiğini, üye olduğu sendika ile davalı ... arasında yapılan protokol ile TİS.’lerde 44 saat olarak belirlenen haftalık çalışma süresinin Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri normal çalışma süresine 1’er saat eklenerek tamamlanmasının hüküm altına alındığını ve Cumartesi günü çalışmasının kaldırıldığını, üyesi olduğu sendika ile davalı ... arasında yapılan TİS.’lerde çalışma saati ve günlerinde yapılacak düzenleme sonucunda Cumartesi günleri çalışma yapılmaması halinde işçilerin idari izinli sayılacağı, ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışma ücretleri başlıklı maddelerinde de, 2429 sayılı Kanunun 2/D maddesinin 2. paragrafı nedeniyle Cumartesi günü çalışılması halinde işçilere normal ücretinin 3 katı (2+1) tutarında ödeme yapılacağının hüküm altına alındığını, yapılan protokol ile çalışma günü dışına çıkarılan Cumartesi günlerinde de çalıştırıldığını ancak hafta içinde yaptığı fazla mesai ücretlerinin kısmen ödenmesine karşılık Cumartesi günü çalışmasının karşılığı olarak TİS.’lerde öngörülen ücretin kendisine ödenmediğini, Cumartesi günü çalışması ücretinin TİS.’lerde genel tatil ücretine ilişkin maddede düzenlendiğinden Cumartesi günü çalışmasına ilişkin ücret alacağının genel tatil ücreti alacağı kapsamında talep edildiğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise, davacının tüm özlük haklarının işyerinde uygulanan TİS hükümleri ile düzenlendiğini, imzalı puantaj kayıtları, fazla çalışma olurlarında, çalışma ve nöbet çizelgelerinde davacının çalışmalarının açıkça gösterildiğini, bu çalışmalara göre fazla çalışma , hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının ücret bordrolarına yansıtılarak davacının banka hesabına ödendiğini, davacının TİS.’lerdeki cumartesi çalışmasına yönelik yorumunun sözleşme hükmüne tamamen aykırı, yanıltıcı ve maksatlı bir yorum olduğunu, 2429 sayılı Yasanın 2/D maddesine atıfta bulunan TİS hükmünden, tüm Cumartesi çalışmalarının genel tatil çalışması sayılacağı ve dolayısıyla Cumartesi çalışmaları karşılığı genel tatil ücreti ödeneceği yönünde bir sonuç çıkarılmasının imkanı bulunmadığını, bu düzenlemeye göre 2429 sayılı Yasada sayılan genel tatillerden birisinin son gününün Cuma gününe denk gelmesi ve işçinin bu günde çalışması halinde TİS düzenlemesine göre normal ücretin katı tutarında (2+1) ücret ödenmesi gerekeceğini, davacının tüm çalışmalarının TİS hükümlerine göre ücret bordrosunda yansıtılarak ödeme yapılmış olduğunu, davacının ihtirazi kayıt olmadan aldığı aylara ait daha sonra daha fazla genel tatil çalışması iddiası ile talepte bulunamayacağını, ayrıca işyeri uygulamasında Cumartesi çalışması olması halinde zaten normal ücretin %100 fazlası karşılığı fazla mesai ücreti ödendiğini, dolayısıyla Cumartesi çalışması karşılığı fazla mesai olarak ödenen %100 zamlı ücretin zaten normal ücretin 3 katı (2+1) anlamına geldiğini, TİS’in genel tatil kısmında hüküm altına alınan 2429 sayılı Yasanın 2/D maddesi gereği tatil edilen Cumartesi günleri için normal ücretin 3 katı(2+1) genel tatil ücreti ödeneceği hükmünün yerine getirildiğini ve Cumartesi çalışmaları karşılığı normal ücretin 3 katı (2+1) ödeme yapıldığını gösterdiğini, davacının görev yaptığı cenaze işlerinin mahiyeti itibariyle devamlılık arz eden iş olduğundan davacı açısından 2429 sayılı Yasanın 2/D maddesi ve dolayısıyla ilgili TİS hükmünün uygulanma imkanının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacının hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talepleri kabul edilmiştir.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2/D-2 maddesinde “Bu Kanunda belirtilen Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; Cuma günü akşamı sona erdiğinde müteakip Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Dosyaya davacı tarafça Genel-İş Sendikası ile davalı ... arasındaki toplu iş sözleşmelerinin (01.03.2009 - 28.02.2011/01.03.2011 - 28.02.2014/01.03.2014 - 28.02.2016 dönemleri) ilgili maddeleri sunulmuştur. 01.03.2009 - 28.02.2011/01.03.2011 - 28.02.2014 dönemlerine ilişkin toplu iş sözleşmelerinin 28. maddesinde haftalık çalışma süresinin 44 saat olduğu belirtilmiştir. Her üç toplu iş sözleşmesinin 29. maddesinde vardiya usulü çalışmaya dair düzenlemeler bulunmakta olup 2 veya 3 vardiya halinde çalışan Müdürlüklerde hafta tatilinin, haftanın herhangi bir gününde 6. iş gününü takip eden 7. günde kullandırılacağı, izin kullandırılmaz ise 55. madde hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir. 01.03.2009 - 28.02.2011 dönemi toplu iş sözleşmesinin 55. maddesinde, 01.03.2011 - 28.02.2014 dönemi toplu iş sözleşmesinin 57. maddesinde, 01.03.2014 - 28.02.2016 dönemi toplu iş sözleşmesinin 56. maddesinde ise, işçilerin hafta tatilinin Pazar günü olduğu, 28. maddede öngörülen düzenleme sonunda Cumartesi günleri çalışma yapılmaması halinde işçilerin idari izinli sayılacağı, işçilerin hafta tatilinde çalışması halinde normal ücretin 4 (1+3) katı uygulanmak koşuluyla çalışma yaptırılabileceği düzenlemesi bulunmaktadır. 01.03.2009 - 28.02.2011 dönemi toplu iş sözleşmesinin 56. maddesinde, 01.03.2011 - 28.02.2014 dönemi toplu iş sözleşmesinin 58. maddesinde, 01.03.2014 - 28.02.2016 dönemi toplu iş sözleşmesinin 57. maddesinde ise, 2429 sayılı Kanunun 2/D maddesinin 2. paragrafı nedeniyle Cumartesi günü tatili ile bu sözleşmenin imzalanmasından sonra genel tatil yapılacak günlerde çalışılması halinde normal ücretin 3 katı (1+2) ödeme yapılacağı belirtilmiştir.
Dosyaya banka kayıtları, bir kısım davacı imzası bulunan personel aylık devam kontrol form ve cetvelleri-fazla çalışma puantaj cetvelleri-davacı imzası bulunmayan maaş bordroları sunulmuştur.
Somut uyuşmazlıkta; bilirkişi kök raporunda, 2429 sayılı Kanun ile Toplu İş Sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, salt davacının Cumartesi çalışması halinde davacının çalışmasının genel tatil içinde değerlendirilemeyeceğinin anlaşıldığı, ancak Yargıtayca onanarak kesinleşen Adana 1. İş Mahkemesinin 2011/563 esas ve 2013/586 sayılı kararında mahkeme tarafından davacının talebi gibi Cumartesi çalışmalarının TİS hükümleri ve protokol kapsamında genel tatil günü olarak kabul edilerek karar verildiği belirtilerek davacının Cumartesi çalışmalarının değerlendirilmesinin yapılacağı ifade edilmiştir. Söz konusu mahkeme kararına ilişkin olarak yapılan temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16/04/2014 tarih ve 2013/26621-2014/8403 sayılı kararında, davalı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinde mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair temyiz nedeni bildirilmemiş olması, gerekçeli temyiz dilekçesi sunularak temyiz edilen dosyalarda da temyiz dilekçesinde belirtilen temyiz nedenleriyle bağlı kalınarak temyiz incelemesi yapılıyor olması ile yine mahkeme kararında kamu düzenini ilgilendiren ve re"sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin bozma isteğinin reddiyle hükmün onanmasına karar verildiği belirtilmiş olup bu kararın emsal karar niteliğinde değerlendirilemeyeceği açıktır.
Yukarıdaki düzenlemeler ile taraf iddia ve savunmaları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Cumartesi gününün akdi tatil olduğu anlaşıldığından, 2429 sayılı Kanun kapsamında düşünülemez ve genel tatil olarak kabul edilemez. Bu nedenle, davacı tarafın Cumartesi gününe ilişkin genel tatil ücreti talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Diğer yandan, cenaze aracı şoförü olan davacı işçinin dosya kapsamına ve işin niteliğine göre vardiyalı çalışan bir personel olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi kök raporunda, ücreti TİS gereği ödenen hafta tatili ücreti yönünden hesaplama yapılmayacağı belirtilmiş iken hafta tatili talebi yönünden hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, hatalı bir değerlendirme ile Pazar günü çalışmaları hafta tatili kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, yine toplu iş sözleşmelerinde vardiya usulü çalışmaya ilişkin düzenlemeleri içeren 29. maddesindeki istisnai düzenlemeye göre; hafta tatilinin haftanın herhangi bir gününde 6. iş gününü takip eden 7. günde kullandırılacağının belirtilmesi karşısında, ek bilirkişi raporunda davacının çalıştığı hafta tatiline ilişkin ücretin TİS gereği 4(1+3) katı olacak şekilde hafta tatili mesai ücreti olarak ödendiği ve bordroda gösterildiğinin ve de TİS hükümlerine göre davacının hafta içi izin kullandırıldığının ifade edildiği de görülmekle vardiyalı personel olan davacı işçi hafta tatili iznini herhangi bir gün kullandığından, yukarıdaki düzenlemeler ile taraf iddia ve savunmaları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hafta tatili talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı tarafın hafta tatili talebinin de reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.