Esas No: 2015/1024
Karar No: 2021/4222
Karar Tarihi: 08.12.2021
Danıştay 13. Daire 2015/1024 Esas 2021/4222 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/1024
Karar No:2021/4222
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …,
Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'ni … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sivas ili, Suşehri ilçesinde "Suşehri Hidroelektrik Enerji Üretim Tesisinin Su Kullanım Hakkı ve İşletme Esaslarına İlişkin Anlaşma" kapsamında elektrik enerjisi üretimi faaliyeti yapan davacı şirketin, S6 kanalı üzerindeki potansiyelin kendi projeleri içinde kabul edilerek kurulu güç artırımı yapılmasına yönelik talebinin reddine dair … tarih ve …. sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; uyuşmazlığın temelini, davacı ile davalı idare arasında imzalanan 2004 tarihli anlaşmanın kapsamında olmayan S6 kanalı üzerinde, anlaşma kapsamındaki Suşehri HES projesinde ortak tesislere yapılan yatırım ile doğan HES potansiyelinin doğrudan davacı firmaya verilmesi talebi oluşturduğu, bu talebe karşılık olarak davalı idarece, Gölova mansabında proje geliştirme çalışmalarının devam ettiğinin bildirildiği ve yapılabilir söz konusu potansiyelin mevcudiyeti hâlinde ayrı bir HES projesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, somut olayda davacı tarafından, davalı idare ile aralarında imzalanan anlaşma kapsamında olmayan fakat yeni bir HES yatırımına konu olabilecek bir potansiyelin doğrudan rekabet ortamı oluşturulmaksızın kendilerine verilmesinin talep edildiği ve bu istemin rekabetçi-şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması temelli piyasaya aykırılık teşkil ettiği anlaşıldığından, davacının rekabet ortamına girmeksizin olası yatırım konusu bir enerji potansiyelinin doğrudan kendilerine verilmesi talebinin reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu istemin, davalı idarece kabul edilmemesinin, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun amaçları arasında düzenlenen, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması amacına aykırı olduğu, projenin başlangıcında şirketlerince yaklaşık 15.000.000,00-$ tutarında ilave yatırım yapıldığı, böylelikle proje kapsamında sulama ve enerji üretimi için gerekli su potansiyelinin sağlandığı, yapılan yatırım ve iyileştirmeler neticesinde, S6 kanalı üzerinde bulunan dava konusu potansiyelin ortaya çıktığı, şirketleri ile davalı idare arasında imzalanan sözleşmede öngörülen maliyetten daha fazlasıyla karşı karşıya kaldıkları, bu durumun neticesinde diğer firmalarla rekabet etme ihtimalinin kalmadığı, üretilecek elektrik maliyetinin şirketleri açısından arttığı, davalı idarece rekabet ortamının oluşturulması gerektiği, ayrıca dava konusu potansiyelin, şirketleri dışındaki başka bir şirketçe işletilmesi durumunda, teknik ve hukukî problemlerin ortaya çıkabileceği, İdare Mahkemesi'nce bu hususa ilişkin değerlendirme yapılmaksızın karar verildiği, dava konusu projenin, şirketlerinin diğer projeleri ile bir bütünlük arz ettiği, söz konusu projeden verim alınabilmesinin, şirketlerince işletilen diğer projelerle bu projenin uyumlu bir şekilde çalışmasına bağlı olduğu, şirketlerince bu konuda ileri sürülen hususlara ilişkin bilirkişi incelemesi ve mahallinde keşif yapılması gerekirken, aksi yöndeki Mahkeme kararında hukukî isabet bulunmadığı ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.