Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3802
Karar No: 2019/8249
Karar Tarihi: 04.12.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3802 Esas 2019/8249 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/3802 E.  ,  2019/8249 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2014 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkının tescili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; ... ili, ... İlçesi, 2621 ada, Farabi Sokağına cepheli, 14 No"lu parsel üzerinde bulunan 12 kapı numaralı ... Apartmanının ortak kullanımında bulunan otopark alanına giriş ve çıkışın ... İmar İdare Heyetinin 26/08/1960 tarih ve 570 sayılı ve 26/07/1981 tarih ve 460 sayılı kararları gereğince aynı adanın Bükreş sokağına cepheli, mülkiyeti ... Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye... ait 22 No"lu parselde bulunan ... Merkez Camii"nin bahçesinden sağlandığını, bu hususun o zamanki imar planına plan notu olarak işlendiği, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 28/11/2012 tarih ve 2005 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin (5) numaralı plan notunda da bu hakkın korunduğunu, 5 numaralı plan notunda "İmar İdare heyetinin 28/01/1981 gün ve 460 sayılı kararı ile irtifak hakkı işlendi ifadesine uyulacaktır" ibaresinin düşüldüğünü, bu hususun tadil plan örneği ve plan notu olarak işlendiğini, mimari proje onayına ve yapı ruhsatına esas teşkil eden ve 2821 ada 22 parsel sayılı taşınmaz için düzenlenen 05/02/2013 tarihli imar durumuna irtifak hakkı tesisine ilişkin imar idare heyetinin kararları 5 numaralı plan notu olarak işlendiğini, mevcut durum bu olmasına rağmen 2821 ada 22 parsel için ... Belediye İmar Müdürlüğünce onaylanan 11/03/2013 tarihli mimari projede davacı lehine tesis edilen irtifak hakkının dikkate alınmadığı ve inşaat alanına dahil edildiğini belirterek, dava dilekçesi ekindeki krokide gösterilen miktar ve şekilde irtifak hakkı tesisi işleminin tapu siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; ... Tapu Sicil Müdürlüğünden alınan 23/09/2010 tarih ve 4499 sayılı tapu kayıtları ve kütük fotokopilerinde geçit hakkına ilişkin herhangi bir ibare görülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; 22 numaralı parsel üzerinde bulunan mevcut caminin ihtiyaca cevap vermemesi nedeniyle genişletilmesine karar verildiğini, bu nedenle hazırlanan mimari projenin 11/03/2013 tarihinde onaylandığını ve 07/05/2013 tarihinde de yapı ruhsatının alındığını, 22 No"lu parsele ilişkin tapu kayıtlarında geçit hakkına ilişkin herhangi bir ibarenin yer almadığını, otoparka giriş ve çıkış sağlamak için yapılan projenin engellenemeyeceğini, otoparka başka şekilde de giriş çıkış yapmanın mümkün olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; ... ili, ... ilçesi, 2821 ada 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ... Apartmanının ortak kullanımında bulunan otopark giriş ve çıkışını sağlayan ve imar idare heyetinin 26/08/1960 gün ve 570 sayılı kararı ve yine imar idare heyetinin 28/07/1981 gün ve 460 sayılı kararı uyarınca ... ili, ... ilçesi, 2821 ada 22 parsel üzerinde bulunan davalılara ait ... Merkez Cami Bahçesinden imar idare heyetinin 28/07/1981 Tarih, 460 No"lu krokisinde ve fen bilirkişinin 15/06/2015 tarihli krokisinde gösterilen 191,50 m2"lik kısım için bakımı davacılara ait olmak üzere daha önce tesis edilen irtifak hakkının tapu siciline tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Değişik 2. maddesine göre idari yargı yerinde görülecek davalar; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardır.
    Gerçekten, idari eylem ve işlemlerden dolayı zarar gören kişiler tarafından açılacak "Tam yargı" davaları idari yargı yerinde görülür ve çözümlenir.
    İdari eylem, kamu idare ve kurumlarının kamu görevine ilişkin, idare hukuku kural ve gereklerine göre yaptığı olumlu veya olumsuz davranış ve fiillerden ibarettir.
    İdari işlem ise, idari kanunlara dayanılarak yapılan muamelelerdir.
    İdarenin eylem ve işlemleri, onun kamu hukuku alanındaki kamu gücüne (kamu otoritesini) kullanarak, idare hukuku kural ve gerekleri uyarınca yaptığı faaliyetlerin, hukuki ve maddi hayattaki görünümleridir.
    Kamu tüzel kişilerinin, kamu hizmetlerine ilişkin olmakla beraber özel hukuk kuralları altında, özel hukuk tüzel kişisi gibi yaptığı eylem ve işlemler ise özel hukuk alanına ilişkin olduğundan, bunlar idari eylem ve işlem olarak nitelendirilemezler.
    Adli yargıda, hukuk mahkemelerinde görülen davalarda hukuk mahkemelerinin ilk önce görev (yargı yolu) sorununu inceleyip karara bağlaması gerekir; çünkü yargı yolunun caiz olması dava şartlarındandır. Bir idari dava hukuk mahkemesinde açılırsa, davalı idare yargılama bitinceye kadar yargı yolu (görev) itirazında bulunabilir (HUMK m.7, II). Hukuk mahkemeleri gibi Yargıtay da temyiz incelemesi sırasında hukuk mahkemelerinin görevli olup olmadığını (yargı yolunun caiz olup olmadığını) re’sen incelemekle yükümlüdür (HUMK m.428/2) (Prof.Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü Şerhi, 6. Baskı, Cilt:I, s.724-725).
    Halen yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın “Dava şartları” başlıklı 114. maddesinde de yargı yolunun caiz olması mahkemelerin görevli olması hususundan önce düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu itibarla öncelikle yargı yolu bakımından mahkemenin görevli olup olmadığı hususu değerlendirilmelidir.
    Somut olayda; davacı vekili, ... İmar İdare Heyetinin 26/08/1960 tarih ve 570 sayılı ve 26/07/1981 tarih ve 460 sayılı kararlarında davacı taşınmazı yararına irtifak hakkı tanındığını ancak tapuya şerh edilmeyen irtifak hakkının imar planlarında uygulanması gerektiğine ilişkin alınmış kararlara rağmen uygulanmadığını ve kararların yerine getirilmediğini belirterek mevcut irtifak hakkının tapuya tescilini talep etmiştir. İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde belirtildiği üzere davalı idarenin söz konusu idari eylem ve işlemlerinden dolayı açılacak davaların idari yargıda görülmesi gerektiğinden bu tür davalar adli yargıda çözümlenemez.
    Davanın yargı yolu bakımından reddine karar vermek gerekirken işin esasının incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi