20. Ceza Dairesi 2015/16007 E. , 2018/490 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
2-Sanıklar ..., ... ve ... yönünden; 10.04.2013
3-Sanıklar ... ve ... yönünden; 30.05.2013
4-Sanık ... yönünden; 15.07.2013
5-Sanık ... yönünden; 20.07.2013
Hüküm : 1-Mahkûmiyet; sanıklar ..., ..., ..., ...,
... ve ... haklarında
2-Beraat;
a)Sanık ... hakkında 27.03.2013 tarihli eylemi nedeniyle
b)Sanıklar ... ve ... haklarında
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık ..."nın 27.03.2013 tarihli eylemine ilişkin verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkındaki 30.05.2013 tarihli eylemine ilişkin verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarındaki mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Gerekçeli karar başlığına suç tarihinin sanık ... yönünden, “27.03.2013 ve 10.04.2013” olarak yazılması yerine yalnız “27.03.2013” olarak yazılması,
2-Gerekçeli karar başlığında sanıkların tahliye tarihleri yazılmayarak CMK’nın 232/2-d maddesine aykırı davranılması,
3-Suça konu uyuşturucu maddelerin ve tanık numunelerin TCK’nın 54/4.maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden TCK’nın 54/1-4.fıkralarının birlikte gösterilmesi suretiyle hükümde karışıklık yaratılması,
4-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Gerekçeli karar başlığında sanık ... yönünden suç tarihi olarak yazılan “27.03.2013” ibaresinin çıkarılarak yerine “27.03.2013 ve 10.04.2013” ibaresinin yazılması,
2-Gerekçeli karar başlığına tahliye tarihleri olarak; “sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden; 14.11.2013 ve sanık ... yönünden; 05.11.2013” ibaresinin yazılması,
3-Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan “…TCK’nın 54/1-4 maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine "TCK’nın 54/4.maddesi” ibaresinin yazılması,
4-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine "Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğün “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğu, 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK"nın 191.maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında sanığın tahliye tarihi yazılmayarak CMK’nın 232/2-d maddesine aykırı davranılması,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Gerekçeli karar başlığına “tahliye tarihi olarak 16.08.2013” ibaresinin yazılması,
2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
5-Sanık ... hakkındaki beraat hükmünün incelenmesinde;
Sanık hakkında 30.05.2013 tarihli eylemi nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK’nın 188/3.maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, sanığın üzerinde 0,33 gram uyuşturucu madde ele geçirildiği olayda sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu, bu eylem nedeniyle de sanık hakkında Kars 1.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/330 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı anlaşıldığından, mükerrer açılan davanın CMK’nın 223/7.maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA;
24.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.