Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7622 Esas 2017/1720 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatifin fesih ve tasfiyesi, tasfiye edilmiş ise bu hususun tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalı kooperatife kayıtlı dava konusu bağımsız bölümün sahipsiz olduğu ve taşınmazı hileli yollarla üzerine geçirmeye çalışanların olduğu noktasında ihbar aldıklarını, kooperatifin tasfiye edilmesi sebebiyle, taşınmazın tapusunun iptali ve tescili için dava açtıklarını, ancak mahkemece davalı kooperatifin tasfiye edilip edilmediği hususunda net bir karara varamamasından dolayı iş bu davanın açıldığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 83/1 . fıkrasında " tasfiye haline giren kooperatifin bütün borçları ödendikten ve ortak pay bedelleri geri verildikten sonra kalan mallar ancak anasözleşmede bu husus ön görülmüş olduğu takdirde ortaklar arasında paylaştırılır" dendiğini, davalı kooperatifin anasözleşmesinde buna dair hüküm olmadığını, aynı Kanunu"nun 83/3. fıkrası gereğince tasfiyeden arta kalan malların amacına uygun olarak kullanılmak üzere ... Kooperatifler Birliğine bırakılacağının hüküm altına alındığını, bu nedenle davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin fesih ve tasfiyesine, tasfiye edildi ise bu hususun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin tüzel kişiliğinin halen devam ettiği, sicil kaydı silinmemiş olduğundan, tasfiye haline girmesinin tüzel kişiliğinin sona erdiği anlamını taşımadığı, davalı kooperatif anasözleşmenin 87. maddesinin 11 no"lu bendi incelendiğinde; "Kooperatifin borçlarının ve pay bedellerinin ödenmesinden sonra kalan miktar dağılma anında kayıtlı ortaklar veya hukuki halefleri arasında ödenmiş sermayeleri ile orantılı olarak dağıtılır" denildiği, bu durumda tasfiye sonucunda arta kalan malların davacı birliğe kalmayacağının açıkça düzenlendiği belirtilerek, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmaması nedeniyle HMK"nın 114/1- h maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.