Esas No: 2016/40
Karar No: 2021/4229
Karar Tarihi: 08.12.2021
Danıştay 13. Daire 2016/40 Esas 2021/4229 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/40
Karar No:2021/4229
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …, Hukuk Müşaviri ….,
Hukuk Müşaviri ….,
Hukuk Müşaviri ….
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …
VEKİLİ : Av. …..
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili sınırları içerisinde … Barajı kaynağında bulunan ...Hidroelektrik Santrali (HES/1) işleticisi olan davacı şirket tarafından ... tarih ve ... sayılı dilekçeyle, Bursa Selahattin Saygı (Doğancı) Barajı "2. Su Alma Yapısı, Bypass Tüneli ve Cebri Boru İnşaatı" tamamlanıncaya kadar inşaat çalışmalarının gerektirdiği şartların sağlanması için inşaat süresince şehrin su ihtiyacının (kesinteye uğratılmayacak) karşılanacağı şekilde tedbirlerin alınacağı, Doğancı Barajı ve Nilüfer Barajı'ndan programlı su verilmeyeceği, barajların normal yıllık işletme planlarının inşaat çalışmaları tamamlandıktan sonra yapılacağı ve uygulanacağı yönündeki … tarih ve … sayılı işlemin geri alınması istemiyle yapılan başvuruya cevap verilmemek suretiyle (zımnen) reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; 1994 tarihli "Bursa Su Temini Projesi Master Plan Raporu"nda … ve … barajlarının işlevinin, Bursa ilinin içme ve kullanma suyunun karşılanması olarak belirlendiği, söz konusu her iki barajın da tek amacının bu olduğu, davacı şirket tarafından işletilen santralin ancak içme suyu ihtiyacına yönelik olarak santrale bırakılan su miktarı kadar enerji üretebileceği, bu miktardan daha fazla su talep edemeyeceği, davacı şirket tarafından imzalanan Su Kullanım Hakkı Anlaşması'nda, havzanın işletme planının yapılmasının davalı idarenin yükümlülüğünde olduğu ve … tarih ve … sayılı yazıyla davacı şirkete 2012-2013 yıllarına ilişkin işletme planının bildirildiği, davacı şirketin bu plana uyma yükümlülüğünün bulunduğu, söz konusu işletme planının da, yine Bursa ilinin içme suyu ihtiyacı ve oluşabilecek riskler göz önüne alınarak hazırlandığı ve bu planın uygulanarak santrale enerji üretiminde kullanılmak üzere Nilüfer Barajı'ndan su bırakıldığı, gerek mevzuat düzenlemeleri gerekse davacı tarafından imzalanan Su Kullanım Hakkı Anlaşması uyarınca, davacı daha fazla su bırakılmamasından kaynaklı herhangi bir talepte bulunamayacağından, davacı tarafından yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle (zımnen) reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarece, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin yağış miktarları, Nilüfer Barajı'nın doluluk oranı ve taraflarınca ileri sürülen iddiaların dikkate alınmaması neticesinde, suyun boşa aktığı, işletmelerinde, 7 m3/saniyenin üzerinde bir debiyle gelen sudan elektrik enerjisi üretilemediği, fazla suyun dere yatağına bırakıldığı, davalı idarece, şirketlerinin talepleri kabul edilmiş olsaydı ve Nilüfer Barajı'ndaki su düzenli bir şekilde bırakılsaydı, üretilen miktarın çok daha üzerindeki bir miktarda elektrik enerjisinin üretilmiş olacağı, sonuç olarak şirketlerinin ve Devlet'in zarara uğradığı, söz konusu zararın tazmini istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun hukuka uygun olmayan gerekçelerle reddedildiği, İdare Mahkemesi'nce, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve değerlendirme suretiyle karar verildiği, kararda çelişen ifadelerin yer aldığı, davalı idarece yapılan bir işletme planının bulunmadığı, oluşan zararın tespitine ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadığı ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı ile idareleri arasında imzalanan Su Kullanım Hakkı Anlaşması uyarınca, projede öngörülen enerji üretimleri ve bundan elde edilecek gelirlerin temininde yaşanacak sorunların davacının sorumluluğunda olduğu, anlaşma kapsamında, idarelerinin belli tarihte, belli miktarda suyun davacıya verileceğinin taahhüt edilmediği, ...-1 HES'in fizibilitesinin davacı tarafından hazırlandığı, Nilüfer Barajı'ndan Doğancı Barajı'na aktarılan su miktarı kadar elektrik enerjisi üretileceğinin davacı tarafından bilindiği, daha fazla enerji üretebilmek için daha fazla miktarda su bırakılmasına yönelik istemde bulunulmasının hukuka aykırı olduğu, davacının üretmediği bir enerjinin katkı payını idarelerine ödemesinin söz konusu olmadığı, üretmeyi planladığı ancak üretemediği enerji nedeniyle zarara uğradığı iddiasının gerçekten uzak olduğu, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare yanında müdahil tarafından, idareleri için öncelikli olan hususun, Mart ayındaki doluluktan ziyade Haziran ayı sonlarında … Barajı ve … Barajı'nın dolu olması olduğu, bu dönemlerde barajların dolu olmasının, Haziran-Aralık ayları arasında kurak geçecek dönemde dolu olan barajlardaki su ile şehrin içme suyu ihtiyacının karşılandığı, kurak geçen dönemlere ait yapılacak elektrik üretiminin, şehrin içme suyu rezervinde gereksiz kayıp oluşturmayacak şekilde düzenlenmesi gerektiği, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin .. tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.