Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/11106
Karar No: 2012/605

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/11106 Esas 2012/605 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/11106 E.  ,  2012/605 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, davacının ortağı olduğu limited şirketin borçları sebebiyle aleyhine gönderilen ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle;davanın kabulü ile, ödeme emrinin iptaline, davacının davalı Kuruma 34.130 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun "primlerin ödenmesi" başlığını taşıyan 80"inci maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı benimsenmiş, anılan madde 06.07.2004 günü yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunla yeniden değiştirilerek tahsil aşamasında 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102"inci maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, 01.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5458 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilen maddeyle, tahsil sırasında 6183 sayılı Kanunun uygulanmayacak maddeleri arasına 106"ıncı madde eklenmiştir.
    Diğer taraftan, söz konusu 80"inci maddede ayrıca, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, maddede öngörülen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliğe sahip diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bu Kanunun ek 24"üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından süresi içinde Kuruma ödenmeyen sosyal yardım zamları için bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bununla birlikte, 6183 sayılı Kanunun "Limited şirketlerin amme borçları" başlıklı 35"inci maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil olanağı bulunmayan kamu alacağından sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hüküm altına alınmış iken, 06.06.2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5766 sayılı Kanunun 3"üncü maddesi ile anılan maddede değişiklik yapılmıştır. Buna göre, 35"inci maddede yer alan "şirketten tahsil imkanı bulunmayan" ibaresi "şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeye veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan" şeklinde değiştirilmiş, maddeye, "Ortağın şirketteki sermaye payının devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." düzenlemesini içeren ikinci fıkra ile "Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." hükmündeki üçüncü fıkra eklenmiştir. 6183 sayılı Kanunun "Kanuni temsilcilerin sorumluluğu" başlığını taşıyan mükerrer 35"inci maddesinde ise, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının, yasal temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin kişisel mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği, tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmalarının, yasal temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmayacağı, temsilcilerin, teşekkülü idare edenler veya mümessillerin, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl kamu borçlusuna rücu edebilecekleri açıklanmış olup, yukarıda değinilen 5766 sayılı Kanunun 4"üncü maddesiyle söz konusu maddeye "Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur." cümlesini içeren beşinci fıkra ile "Kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmündeki altıncı fıkra eklenmiştir.
    Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1"inci maddesiyle, 6183 sayılı Kanunun 3"üncü maddesine, "Takibat giderleri terimi:" ibaresinden önce gelmek üzere, "Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sunucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilmeyen amme alacaklarını, tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını," ibareleri eklenmiştir. 5766 sayılı Kanunun kabulü ile gerçekleşen bu değişiklikler, 06.06.2008 günü yürürlüğe girmesine karşın, anılan Kanunun Geçici 1.maddesinde, bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümlerin, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle tahsil edilmemiş bulunan kamu alacakları hakkında da uygulanacağı bildirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin 28.04.2011 gün ve 2009/39 Esas - 2011/68 Karar sayılı kararı ile Geçici 1.maddesinin iptaline, maddenin uygulanmasından doğacak, sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmi Gazete"de yayınlanacağı güne kadar yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmiş ve bu karar 15.10.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanmıştır.
    Önemle vurgulanmalıdır ki, 506 sayılı Kanunun 80"inci maddesi yalnızca sigorta primi ve ferileri ile sosyal yardım zammını içeren borçlara ilişkin olarak, maddede belirtilen niteliklere sahip kişilerin sorumluluğunu düzenlemektedir ve dolayısıyla, diğer kamu alacakları yönünden limited şirket ortağının sorumluluğunun 6183 sayılı Kanunun 35 ve mükerrer 35"inci madde hükümleri içerisinde değerlendirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, 35.madde genel hükümler içermekte olup, 80.madde özel düzenleme niteliğindedir ve bu nedenle, limited şirketin sigorta primi ve ferileri ile sosyal yardım zammını içeren kamu borcu nedeniyle şirket ortağının sorumluluğu yönünden öncelikle 80.madde hükmüne göre irdeleme yapılması, ortağın üst düzey yönetici veya yetkili olmadığı anlaşıldığı takdirde bu kez 35.madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin yöntemince saptanması gerekmektedir.
    Borca konu dönemlerde davacının üst düzey yönetici veya yetkili olduğu tarih ile ortak olduğu tarihler ayrı ayrı belirlenerek sonuca göre karar verilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: temyiz edilen hükmün yukada açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi