4. Hukuk Dairesi 2016/7810 E. , 2018/4013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/02/2015 gününde verilen dilekçe ile tehdit ve hakaret nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, tehdit ve hakaret sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; davalının, kullanmış olduğu cep telefonuna muhtelif tarihlerde tehdit ve hakaret içeren mesajlar gönderdiğini, mesaj içerikleri sebebiyle manevi tahribata uğradığını belirterek oluşan manevi zararın savcılığa şikayet tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte tazminini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu olayda hakaret ve tehdit cümlelerini içeren mesajların ceza yargılaması neticesinde sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde; davacı tarafından faiz başlangıcının savcılığa şikayet tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren talep edildiği halde; mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın faiz başlangıç tarihinde hataya düşülerek, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
6098 sayılı TBK 58. maddesi hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda
hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olaya gelince; olayın gelişim süreci, tarafların durumu, olay tarihi ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı fazladır. Mahkemece daha alt seviyede manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davacı yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.