MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/03/2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/05/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, ... ili, ... ilçesi, 1 No"lu Beşirli Mahallesi 1669 ada 1 parsel sayılı taşınmazın rızaen taksimi hususunda tarafların anlaşamadıklarını belirterek ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar, öncelikle aynen taksime aksi takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 27.06.2013 tarihli 2013/8213 Esas ve 2013/11167 Karar sayılı ilamı ile "Tapu kayıt maliki ölü Şükrü oğlu Hüsnü"nün soyisminin tapu kaydına işlenmesi gerektiği ve mirasbırakan ..."ın taşınmazda hissedar olmadığı halde mirasçılarının davada taraf olmasının sebebinin anlaşılamadığı" gerekçesiyle taraf teşkilinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile, ... ili, ... ilçesi, 1 No"lu Beşirli Mahallesi, 1669 ada 1 No"lu parselde kayıtlı 504,80 metrekare yüzölçümlü arsa vasfındaki dava konusu taşınmazın yüzölçümü, konumu, hisse durumu ile aynen yada ivaz ilavesi suretiyle taksiminin mümkün olmadığı anlaşılmakla bu kez dava konusu taşınmazın açık arttırma suretiyle satılarak bedelinden yargılama ve satış masraflarının hissedarların hisseleri oranında mahsup edildikten sonra kalanın hissedarlar arasında hisseleri oranında paylaştırılması suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satış bedelinin ve harcın ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin ve harcın paydaşların tapudaki payları oranında,
b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin ve harcın mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin ve harcın tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına ve tahsil edilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın hem elbirliği hem de paylı mülkiyete tabi olması nedeni ile satış bedeli ve harcın tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki oranlara göre taraflara dağıtılacağının kararda gösterilmemiş olması ile harç ve vekalet ücretinin paydaşlardan tahsiline karar verildiği halde satış bedelinin satış masrafları düşüldükten sonra taraflara dağıtılmasına karar verilerek infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm sonucunun 1. bendinde yer alan "Satılarak" kelimesinden sonra gelen "bedelinden yargılama ve satış masraflarının hissedarların hisseleri oranında mahsup edildikten sonra kalanın hissedarlar arasında" cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Satış bedelinin tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki" kelimelerinin eklenmesine; hüküm sonucunun 3. bendinde yer alan "İlam harcının" kelimelerinden sonra gelmek üzere "Tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında hissedarlardan" cümlesinin eklenmesine, hükmün 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 04.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.