Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/29320 Esas 2018/1765 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29320
Karar No: 2018/1765
Karar Tarihi: 22.02.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/29320 Esas 2018/1765 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir bonoya dayanarak açılan takipte, borçlu yerleşim yerinin Zeytinburnu/İstanbul olduğunu ileri sürerek Bakırköy İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirtmiş. Ancak mahkeme, takip dayanağı bononun keşidecisi ve lehtarının gerçek kişi olması sebebiyle İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olduğuna hükmetmiştir. Kanunlar açısından ise, İcra Hukuk Mahkemesi'nin genel yetkili mahkeme olduğu, takip dayanağı bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinin yetkili olduğu ve yetki sözleşmesi düzenleyebilecek kişilerin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olduğu belirtilmektedir. Bu sebeple, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: İİK'nun 50/1, HMK'nun 6, 447/2, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 17. maddesi ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu.
12. Hukuk Dairesi         2016/29320 E.  ,  2018/1765 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun yasal süresi içinde icra mahkemesine başvurusunda; ikametgahının Zeytinburnu/İstanbul olduğunu, bu nedenle takipte Bakırköy İcra Müdürlüğü"nün yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu, mahkemece, takip konusu bonoda sözleşme yerinin İstanbul olduğu gerekçesi ile yetki itirazının reddine karar verildiği görülmektedir.
    İİK’nun 50. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447/2. maddelerinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK"nun 6. maddesi; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir" hükmünü içermektedir.
    İİK"nun 50/1. maddesine göre; para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK"nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanun"un yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de takibe yetkilidir.
    Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK"nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak düzenlenme yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK"nun 50/1. maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
    Somut olayda; takip dayanağı bonoda keşideci ve lehtar gerçek kişi olup dosyada tacir olduklarına ilişkin belge bulunmadığına göre, İstanbul İcra Dairelerinin yetkili kılındığına dair yetki kaydı geçersizdir. Her ne kadar bono üzerinde düzenlenme yeri yazılmamış ve düzenleyenin ad ve soyadının yanında adres olarak İstanbul gösterilmiş ise de, ödeme emrinde borçlunun adresinin "Zeytinburnu/İstanbul" olarak gösterilmesi ve ödeme emrinin, borçlunun "Zeytinburnu/İstanbul" adresine çıkartılarak 08.06.2016 tarihinde borçluya tebliğ edilmesi karşısında, alacaklının da borçlunun ikametgah adresini "Zeytinburnu/İstanbul" olarak kabul ettiği açıktır.
    O halde, borçlunun ikametgah adresinin "Zeytinburnu/İstanbul" olduğu ve dolayısıyla İstanbul İcra Dairelerinin takipte yetkisiz olduğu anlaşıldığından, mahkemece, yetkiye itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.