Esas No: 2019/3667
Karar No: 2021/6070
Karar Tarihi: 08.12.2021
Danıştay 8. Daire 2019/3667 Esas 2021/6070 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3667
Karar No : 2021/6070
Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan(Davacı): … Sigorta A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 15/11/2018 gün ve E:2012/10215, K:2018/6996 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede öne sürülen düzeltme nedenleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uygun bulunduğundan düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 15/11/2018 gün ve E:2012/10215, K:2018/6996 sayılı kararı kaldırılarak işin esası yeniden incelendi.
Dava; Konya ili, Selçuklu ilçesi, … Caddesi, No:… adresinde ecza deposu olarak faaliyet gösteren ve davacı şirket tarafından sigortalanan işyerinde, 09/06/2010 tarihinde meydana gelen aşırı yağış sonrası cadde ve mevki alt yapısının yetersizliği neticesinde gerçekleşen sel sonucu oluştuğu ileri sürülen ve sigortalı emtia ve demirbaş hasarı olarak 09/08/2010 tarihinde sigortalıya ödenen 357.507,48-TL ile tıbbi atık nakliye bedeli, hasarlı ilaçların imha edilmesi ve hasarlı ürünlerin tasnif edilmesi için işçilik bedeli olarak 29/09/2010 tarihinde sigortalıya ödenen 21.595,55-TL olmak üzere toplam 379.103,03-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte rücuen tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; 09/06/2010 tarihinde Konya ili, Selçuklu ilçesi, … Caddesi, No:… adresinde bulunan ecza deposunda; yağış anında elektriklerin kesilmesi nedeniyle bahçedeki su toplama rogarındaki motopompun devre dışı kalması, kısmen su içerisinde kalan jeneratörün çalıştırılamaması (buna bağlı olarak pompaların devreye girememesi), bodrum kata dolan suların atıksu çıkış kanalının içten körlenmiş (kapatılmış) olması nedeniyle boşaltılamaması, bunun yanında bodrum katta bulunan ve içeriden körlenmiş olan çıkış kanalında atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirlerin alınmamış olması nedeniyle dışarıda toplanan suyun bu kanaldan bodrum kata dolması sonucunda su baskınının meydana gelmiş olduğu sonucuna varıldığından meydana gelen olayda davalı idareye atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anayasa'nın 125. maddesinde; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; "İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletilmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün kurulduğu" belirtilmiş, aynı Kanun'un 2. maddesinin (b) bendinde; "Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek" ve (d) bendinde; "Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak" İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin görev ve yetkileri arasında sayılmış, 25. maddesinde de; "Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez." kuralına, Kanun'un Ek-5. maddesinde ise, bu Kanun'un diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7/r maddesinde; "Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak, kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak." büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/e maddesinde de; müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek, belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında olduğu belirlenmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Kullanma izni alınmamış yapılar" başlıklı 31. maddesinde, inşaatın bitme gününün, kullanma izninin verildiği tarih olduğu, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, ancak kullanma izni alan bağımsız bölümlerin bu hizmetlerden istifade ettirileceği kuralına yer verilmiş; Kanun'un 32. maddesinde de, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar hakkında düzenlemeler yapılmıştır.
İdarenin kamu hizmetinin yürütülmesinden doğan zarardan sorumlu tutulmasını gerektiren kurumlardan biri hizmet kusuru olup genel olarak bir kamu hizmetinin kuruluş ve işleyişinde aksaklık ve bozukluk olarak ifade edilmektedir.
İdarenin hukuki sorumluluğunun bir sonucu olan tam yargı davalarındaki amaç, idarenin bir eylemi ya da işlemi nedeni ile uğranılan zararın giderilmesidir. Bu türden bir uyuşmazlık çözümlenirken kesin ve gerçek bir zarar oluşup oluşmadığı ve bu zararın idari hizmetin eksik ya da kusurlu işlemesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. İlgilisinin, zararın varlığını, nedenleri ve miktarı ile birlikte belgeleyerek ortaya koyması gereği tam yargı davasının ön koşuludur.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesi ekinde yer alıp Mahkemece davanın reddine yönelik hükme esas alınan … tarih ve … numaralı Ekspertiz Raporu'nda, aşırı yağışın binanın önündeki otoparktan dere şeklinde akarak yığılma yaptığı; bu esnada elektrik de kesilince atık su pompası da durduğu için, bina içinden körlenen atık hattından su teptiği ve baskına yol açtığı; gerek giriş kapısı altından gerekse yan bina duvarından giren suyun işyerine zarar verdiğinin tespit edildiği, bodrum katta bulunan ve içerden kapatılan atık su kanalının, pompaların devre dışı kalmasıyla gider olarak işlev gördüğü, ilerde de zarar doğmaması için bu giderin içten değil dıştan körlemesinin yapılması gerektiği konusunda sigortalının uyarıldığının belirtildiği; idare tarafından verilen savunmada da, imara ilişkin görevlerini yapmayan ve sigortalıya işyeri açma ve çalışma ruhsatı vermiş olan ilçe belediyesi ile pompaların devre dışı kalmasına sebep olan elektrik idaresi ve bina tahliye sistemini onaylamadığı için bina maliki ve sigorta şirketinin sorumlu olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Bu durumda, ekspertiz raporundaki tespitler de dikkate alınarak ve binaya ait projeler ile imara ilişkin belgeler getirtilerek bilirkişi incelemesi marifetiyle sigortalı, bina maliki, ilgili elektrik idaresi, ...Genel Müdürlüğü, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ilçe belediyesinin kusur durumunun ve kusur oranlarının ayrı ayrı belirlenmesi ve davalı idare dışında hizmet kusuru olduğu belirlenen idarelerin hasım konumuna alınması suretiyle gerçek zararın tespitinden sonra bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 08/12/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.