23. Hukuk Dairesi 2015/7718 E. , 2017/1713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatifini ortaklığını devir bedelini ödemek suretiyle devraldığını, işlemin yönetim kurulu kararı ile uygun görüldüğünü, kooperatifin, müvekkilinin geriye doğru bir borcunun bulunmadığının bildirildiğini, ortak olduktan sonra kooperatif hesaplarının hacizli olması nedeniyle kooperatif muhasebecisi hesabına çeşitli tarihlerde ödemelerde bulunduğunu, davalı kooperatifin 18.06.2010 günlü yazı ile kooperatif inşaatlarının yüklenicisi ... İnşaat Ltd. Şti."ne borçlu olarak müvekkilinin isminin yer aldığı 30.06.2010 vadeli 99.989,20 TL bedelli emre muharrer senedi kooperatifin cirosu ile yüklenicinin alacağından mahsup edilmek üzere yükleniciye teslim edildiğini, kooperatifin bu kez 21.03.2011 günlü 3 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile söz konusu senedin ortağın şifahi ricası nedeniyle ciro edilmeden herhangi bir yerde kullanılmadan bekletilmesi sırasında yapılan araştırmada yerinde olmadığı iddia edilerek mahkemece iptal edildiğini, ... İnşaatın ortağı ... ..."un söz konusu senedin 2010 yılında ödemesinin yapıldığını ve şirket kayıtlarına girdiğini kabul edecek şekilde beyanda bulunduğunu, mahkemece iptal kararından sonra değişen yönetim kurulunun müvekkilinden senet bedelinin ödenmesinin istendiğini, müvekkilinin bu suretle senetten haberdar olduğunu, böyle bir senedi imzalamadığını, senedin kooperatif yönetimince sahte olarak düzenlendiğini ileri sürerek, 99.989,20 TL bedelli senedin gerçekte bulunmaması nedeniyle müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının devir sebebiyle yaptığı ödeme, belgeler üzerinden saptanamamakla birlikte, kayıtlar gereğince, 204.314,20 TL ödemede bulunduğu, davacı tarafından herhangi bir senet düzenlemediği ileri sürülmesine karşılık kooperatif kayıtlarının yönetim kurulunun 21.03.2011 günlü 3 sayılı oturumunda alınan karara uygun şekilde oluşturulması sonrasında; senedin kayıtlardan çıkarılmasıyla, davacının toplam ödemesinin 104.325,00 TL"na düştüğü, bu suretle davacının senet tutarı kadar kooperatife borçlandığı, kayıtların birbiriyle çeliştiği, bu durumda dava konusu yapılan senedin bedelsiz olduğu, senede bağlı 99.989,20 TL tutarındaki miktarın davacının cari hesabından düşülmesi nedeniyle, davacının toplam birikiminin 104.325,00 TL"ye düştüğü, bu sebeple kooperatif kayıtlarına göre, devir tarihi itibariyle anılan tutar kadar davacının kooperatife borcunun bulunduğu, dolayısıyla bedelsiz kalan keşidecisi ..., alacaklısı ... Konut Yapı Kooperatifi olan, 30.06.2010 vadeli, 99.989,20 TL bedelli senet yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği, davalının kötüniyetle hareket ettiği hususu açık ve net bir şekilde ortaya konulamadığından kötüniyet tazminatının koşullarının oluşmadığı belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, 30.06.2010 vadeli 99.989,20 TL tutarındaki senedin ödendiğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı kooperatife ödeme yerine kain olmak üzere 30.06.2010 vadeli 99.989,20 TL bedelli senet verildiği, gerek davacı gerekse kooperatif kayıtları ile sabittir. Davacı tarafından senedin ödendiği konusunda iddiada bulunulmuş ise de bu iddia delillendirilmediği gibi, kooperatif kayıtlarında da böyle bir ödeme görünmemektedir. Ayrıca bilirkişi de raporunda davacının senet bedeli kadar borçlu olduğu tesbitine yer vermiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir iken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.