Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2081
Karar No: 2022/2684
Karar Tarihi: 01.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2081 Esas 2022/2684 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/2081 E.  ,  2022/2684 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 26. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde Etib Teknisyeni olarak çalıştığını, davacının ... Sendikasına üye olduğunu, ancak sendika ile kurum arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden sonra 30,00 TL civarında olan yevmiyesinin 24,00 TL’ye düşürüldüğünü, sendikalı olduktan sonra yevmiyesinin düşürülmesi nedeni ile hak kazandığı tüm alacakların kendisine eksik ödendiğini iddia ederek ücret farkı alacağı ile birlikte bir kısım fark alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının talep ettiği alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, dava dışı TEDAŞ ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, diğer taraftan toplu iş sözleşmesi ile işçilere farklı menfaat ve yararların sağlandığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın katılma yoluyla istinaf başvurusunun kesinlik sebebiyle reddine, davacının istinaf başvurusunun ise, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından (katılma yolu ile) temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasında davalının karar tarihi itibariyle kesin nitelikteki karara karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkı bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Katılma yolu ile başvurma” başlığını taşıyan 348 inci maddesinde; “(1) İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir. (2) İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir.” şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir.
    Kanunun açık hükmüne göre, normal hal ve şartlar altında istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmayan bir taraf, karşı tarafın istinaf başvurusuna karşı süresi içinde vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir (M. Atalı/İ. Ermenek/E. Erdoğan, Medeni Usul Hukuku, ... 2021, 620).
    Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davalı yönünden miktar itibariyle kesin olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Bu halde, kural olarak davalının istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. Bir hak mevcut olmadığı halde istinaf yoluna başvurulması halinde, başvurunun esasına ilişkin inceleme yapılmadan istinaf başvurusunun reddi gerekir (HMK m. 341). Diğer taraftan, davalının kesin nitelikteki karara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurma hakkı yok ise de, Kanunun 348 inci maddesi gereğince, karşı tarafın istinaf başvurusuna karşı katılma yolu ile istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır. Dosya kapsamından davalının, davacının istinaf başvurusuna karşı katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince davalının katılma yolu ile istinaf başvurusunun kabulü ile başvurunun esastan incelenmesi gerekirken, istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine dair kesin olmak üzere karar verilmesi hatalıdır.
    Belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı Kanununun istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352 nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır (HMK. m. 366). Dosya kapsamına göre, davalı bakımından dava değeri, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altındadır. Kural olarak davalının, istinaf başvurusunun “kesinlik sebebiyle reddine dair” kesin nitelikteki kararı temyiz etme hakkı bulunmamaktadır. Ancak davalının, davacı tarafın temyiz dilekçesine karşı iki haftalık yasal süre içinde cevap vermek suretiyle katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu halde, Kanunun 366 ve 348 inci maddeleri gereğince davalı tarafın katılma yoluyla temyiz hakkı mevcuttur. Davalının katılma yolu ile temyiz talebi yerinde görülerek temyiz incelemesi yapılmış; Mahkemece, davalının katılma yoluyla istinaf başvurusu hakkında hatalı karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesince davalının katılma yolu ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, her iki tarafın istinaf başvurularının esastan incelenmesi gerekirken, hatalı hukuki değerlendirme yapılmak suretiyle davalının istinaf başvurusunun kesinlik sebebiyle reddine karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 01.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi