
Esas No: 2014/4248
Karar No: 2014/6548
Karar Tarihi: 06.03.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/4248 Esas 2014/6548 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2013
NUMARASI : 2012/1232-2013/718
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 94/1. maddesinde açıkça; "...Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir ... " hükmü getirilmiş bulunmaktadır.
Anonim şirketlerde hisse senedi çıkarılması zorunluluğu yoktur. Hisse senedi çıkarılmış ise, bu hisse senetleri İİK"nun menkul mallarla ilgili haciz ve muhafaza hükümlerini düzenleyen 88. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce haczedilebilir ve muhafaza altına alınabilir. Hisse senedi çıkarılmamış ise, borçlunun 3. kişi nezdinde bulunan ve henüz kıymetli evraka bağlanmamış hisse hakları İİK"nun 94. maddesi gereğince icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır.
İİK"nun 88. maddesinin birinci fıkrasına göre, haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Bu fıkrada yazılan şeylere icra dairesi tarafından el konulması, bunların haczi için geçerlik şartıdır. Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 486/2, 490, 645, 647 ve 654. maddeleri uyarınca kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için İİK"nun 88. maddesinin yukarıda belirtilen hükmü uyarınca, evraka fiilen el konulması zorunludur.
Somut olayda, icra müdürlüğünce borçlunun şikayetçi şirketteki hisslerinin haczi için şirket merkezine gidildiği, şirket çalışanı tarafından pay defterinin mali müşavirde olduğunun ve borçlu S.. U.."un şirkette payı bulunmadığının beyan edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile icra memuru tarafından, hisselerin haczedilerek pay defterine işlenmesi için şikayetçi şirkete üç gün süre verildiği, hisselerin tutanak tarihi itibariyle haczedildiğinin bildirildiği ve İİK"nun 103. maddesi uyarınca tebliğ yerine geçmek üzere haciz zabtının bir suretinin şikayetçi şirkete verildiği görülmektedir.
Bu durumda mahkemece, İİK"nun 103. Maddesi gereğince tebligatın yapıldığı 13.11.2012 tarihi itibariyle borçlunun şirkette hissesi bulunup bulunmadığının, var ise bu hissenin hisse senedine bağlanıp bağlanmadığının tespitinden sonra İİK"nun 94. ve 88. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.