11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1287 Karar No: 2019/2419 Karar Tarihi: 07.03.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1287 Esas 2019/2419 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme bir kooperatif görevlisinin para ve malların belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılması için Kooperatifler Kanunu'nun 62. maddesine dayanarak mahkumiyet kararı vermiştir. Mahkeme ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bunun yanı sıra, TCK'nin 204/1 (765 sayılı TCK'nin 342/1) maddesinin uygulanması için sanığın resmi belgede sahtecilik suçu işlediğine dair yeterli kanıt olduğunu kabul etmiştir. 25.05.2004 tarihli bir diğer resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin temyiz itirazlarına gelince, mahkeme bu suçun sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK'nin 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu sonucuna vardı. Ancak, suç tarihinden doğan dava zamanaşımı nedeniyle hüküm bozuldu ve sanık hakkındaki kamu davası düşürüldü. Kanun maddeleri: Kooperatifler Kanunu'nun 62. maddesi, TCK'nin 53., 204/1. maddeleri, 765 sayılı TCK'nin 342/1. maddesi, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında
11. Ceza Dairesi 2019/1287 E. , 2019/2419 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 62/son maddesinin “Yönetim Kurulu üyeleri ve Kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır. " hükmünü içerdiği, suça ve hükme konu belgelerin ise Ticaret Sicil Memurluğu tarafından düzenlenmiş görünen belgeler olup kooperatife ait ve sanığın düzenleme görev ve yetkisinin bulunduğu belge niteliği taşımadığı anlaşıldığından, eylemin 5237 sayılı TCK"nin 204/1 (765 sayılı TCK"nin 342/1) maddesine uyduğunu kabul eden mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki eleştiriye iştirak edilmemiştir. 1-Sanık müdafiinin, 16.03.2007 tarihli resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 Tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi ile cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık müdafiinin, 25.05.2004 tarihli resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nin 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 25.05.2004 suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 07/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.