Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/343
Karar No: 2019/8216
Karar Tarihi: 04.12.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/343 Esas 2019/8216 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıların adına kayıtlı taşınmazın satışını vaat eden sözleşmede belirlenen taşınmazın tescili ve tapu iptali için dava açmıştır. Mahkeme, taşınmazın hukuki ve fiili olarak teslim edildiğini tespit etmiştir. Bu nedenle, davalıların zamanaşımı savunmasının “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağını belirten mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, sözleşmenin noter önünde düzenlenmesiyle taşınmazın teslim alındığına dair kesin hüküm oluştuğu için zamanaşımı savunmasının hukuk kurallarıyla bağdaşmadığına karar vererek mahkemenin kararını bozmuştur. Kararda, Türk Borçlar Kanunu'nun 29. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve 716. maddeleri ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi dikkate alınmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2019/343 E.  ,  2019/8216 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 17.10.2018 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.12.2019 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asıl ve davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacı 29.11.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 23 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı payın tamamının satışının vaat edildiğini, satış bedelini nakden aldığını, daha sonra imar uygulaması sonucunda davalının payına karşılık, 132 ada 1 parselin tamamı ve 145 ada, 1 No"lu parselin 800/79057 payının davalı adına tescil edildiğini, davalı ...mirasçılarının 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 29/11/2012 tarihinde taşınmazı ..."ya sattıklarını, satın alan davalının iyi niyetli olmadığını, 132 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz ile 145 ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki 800/79057 payın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini bunun mümkün olmaması halinde ...mirasçılarından taşınmazın satış tarihi itibari ile karşılığı olan 750.000,00TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili zamanaşımı ve yetki itirazında bulunmuş, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalı ... vekili, taşınmazı iyi niyetle iktisap eden müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair verilen karar Dairemizin 01.11.2016 tarihli 2016/9049 Esas- 2016/9049 Karar sayılı ilamı ile "...satış vaadi sözleşmesinin konusu olan 23 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 132 ada 1 parsel ve 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara gittiği davacı tarafından iddia edilmektedir. Mahkemece yapılan keşif sonucu, bilirkişilerce hazırlanan 02.02.2015 tarihli raporda imar uygulamasına ilişkin kayıtlar dava dosyasında yer almadığı için dava konusu her iki parselin kök 23 parsel sayılı taşınmazdan oluşup oluşmadığının denetlenemediği belirtilmiştir. Ayrıca taşınmazın aynına ilişkin davalarda tanıkların keşif mahallinde dinlenmesi ve gösterdikleri yerlerin krokide işaretlenmesi suretiyle denetime uygun rapor alınması gerekir. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi konusu olan 23 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu hangi parsellere gittiğinin belediyeden ve tapu müdürlüğünden sorularak imar uygulamasına ilişkin belgelerin getirtilmesi gerekir. Satış vaadi sözleşmesine konu olan 23 parsel sayılı taşınmazın 132 ada 1 parsel ve 145 ada 1 parsele gittiğinin anlaşılması halinde, mahallinde keşif yapılarak taşınmazın aynına ilişkin davalarda tanıkların keşif mahallinde dinlenmesi gerektiği kuralı da gözetilerek tarafların bildirdiği ve duruşmada dinlenen tanıkların beyanları alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
    Somut olayda; 29.11.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesinde, satış vaadi sözleşmesi borçlusu sözleşme konusu 23 parsel sayılı taşınmazda "Herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, satış vaadi alacaklısının dilediği şekilde tasarrufta yetkili bulunduğunu..." ibaresine noter senedinde yer verildiğinden dava konusu taşınmazda hukuki ve fiili teslimin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalıların zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından mahkemece davanın esasının incelenmesi gerekirken bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi