(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29534 E. , 2020/2899 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı tarafın Ankara"da hastane açma ve davacıyı başhekim olarak görevlendirme konusunda anlaştıklarını, 21.06.2011 tarihinde iş sözleşmesinin düzenlendiğini, davacının Ankara Hastanesinin inşaatını takip, kadrosunun kurulması, İl Sağlık Müdürlüğüne gerekli başvuruların yapılması, hastane düzeninin sağlanması gibi işlemlere başladığını, hastane faaliyete geçtikten sonra 15.10.2012 tarihli “Bordrolu Hekimlik Sözleşmesi” başlıklı 3 yıllık süreli hekimlik sözleşmesinin imzalandığını, ancak iş sözleşmesinin davalı tarafından 19.03.2013 tarihinde haksız şekilde feshedildiğini, sözleşmenin süresinden önce haksız feshine ilişkin taraflar arasındaki iş sözleşmesinde özel düzenleme bulunduğunu, bahse konu üç aylık ücret tutarındaki cezai şart alacağı ile ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacağı ile bakiye süre ücreti tutarında tazminat alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının Acıbadem Ankara Hastanesinin açılış töreninde açılış hizmetlerini yerine getirmek, kadroyu oluşturmak, benzeri idari işleri yerine getirmek üzere göreve başladığını, daha sonra hekimlik hizmeti için ayrı bir sözleşme düzenlendiğini, davacının yönetici olarak beklenen başarıyı gösteremediğini, hekim kadrolarının oluşumunda objektif değerlerden uzak kaldığını, hastanede kadrolaşma ve işin yürütümü sürecinde sıkıntılar yaşandığını, üst yönetimin talimatlarını dikkate almadığını, yönetimi zor duruma düşürdüğünü, hastanenin Ankara"da faaliyetine başlamasından sonra kadrolarda yaşanan sıkıntılar sebebi ile yeniden yapılanma yoluna gidildiğini, bir kısım hekim ve çalışanların işine son verildiğini, davacının yönetimin bu tasarruflarını beğenmediğini, yeniden yapılandırma sürecinde sıkıntılar yaşanmasına sebep olduğunu, eşinin işten çıkarılması sebebi ile eşi ile birlikte yönetime karşı direnme gösterdiğini, görevinin devamının imkansız hale geldiğinden tüm hakları ödenerek iş sözleşmesine haklı sebep ile son verildiğini, davacının talep konusu bir kısım işçilik alacaklarının ödendiğini, diğer talep konusu bir kısım alacaklara ise yapılan feshin haklı nedene dayanması sebebiyle hak kazanamayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Cezai şart ve bakiye süre ücreti tutarı tazminat alacakları bakımından taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Taraflar arasında imzalanmış belirli süreli iş sözleşmesinde, süresinden önce haksız feshe bağlı olarak hak veya borç doğuracak şekilde cezai şart kararlaştırılmıştır.
Dava dilekçesinde, cezai şart ile birlikte bakiye süre ücreti tutarı tazminat ayrı ayrı talep edilmiş ve Mahkemece de her iki istek hüküm altına alınmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179. maddesinde “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı feshe bağlı olarak ortaya çıkan cezai şart ile bakiye süre ücreti tutarı tazminatın ayrı ayrı talep edilebilmesi için bu yönde sözleşmede açık düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır. Taraflar arasında imzalanmış iş sözleşmesinde ise, bahsi geçen yönde açık bir hüküm olmadığından, cezai şart ile bakiye süre ücreti tutarı tazminatın bir arada istenmesi mümkün değildir. O halde, davacıya seçimlik hakkını kullanması için süre verilmeli, neticeye göre sonuca gidilmelidir. Bu yönde bir işlem yapılmadan esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, sair yönler incelenmeksizin bozma sebebidir.
Öte yandan, gerek dava dilekçesi içeriği gerekse de davacı vekilinin temyiz aşaması dahil yargılama aşamasındaki beyanlarında taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu ifade edildiğinden ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.