11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6810 Karar No: 2019/2415 Karar Tarihi: 07.03.2019
Vasıf değişikliği ile özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6810 Esas 2019/2415 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, sanık vasıf değişikliği ile özel belgede sahtecilik suçlamasıyla mahkum edildi. Mahkeme kararı, Yargıtay tarafından da onaylandı. Ancak, temyiz süresi konusunda yapılan bilgilendirmede yanıltıcı ifadeler kullanıldığı ve bu durumun adil yargılanma hakkına aykırı olduğu belirtildi. Bu nedenle, sanık müdafiının temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesi. Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği ancak bu düzenlemenin öncesinde verilen dosyalar için 1412 sayılı CMUK'nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve temyiz süresinin bir hafta olduğu belirtiliyor.
11. Ceza Dairesi 2018/6810 E. , 2019/2415 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vasıf değişikliği ile özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/10/2015 gün ve 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi Anayasa Mahkemesi"nin 09/06/2016 tarihli kararına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle, sanık müdafinin 24.07.2018 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü gerektiği değerlendirilerek yapılan incelemede; Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı nedenlerin bulunmadığı takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 07/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.