Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/18600 Esas 2012/485 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/18600
Karar No: 2012/485

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/18600 Esas 2012/485 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/18600 E.  ,  2012/485 K.

    "İçtihat Metni"

    Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma üzerine, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve..... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Bozma öncesinde verilen karar ile hüküm altına alınan tazminat miktarı üzerinden hesaplanıp, davalı tarafından ödendiği belirtilen karar ve ilam harcından, fazladan ödenen kısmının davalı yerine, davacı Kurum’a iadesine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
    3- Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, Anayasa Mahkemesi’nin 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas, 2006/106 Karar numaralı kararı ile iptal edilmiş olup, Anayasa’nın 152 ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanması zorunludur. İptal kararının Resmi
    Gazetede yayınlandığı tarihten sonra Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76 ncı maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir kanun maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava tarihi itibarıyla yürürlükteki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, söz konusu iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum karşısında reddine karar verilmesinde, tarafların sorumluluğu bulunmamasına karşın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu; yargılama sonunda davacı Kurumun davada haksız çıkan taraf olarak nitelendirilip vekil ile temsil olunan davalı yararına avukatlık ücreti belirlendikten sonra davacı Kurumun anılan ücret yönünden sorumluluğuna karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hüküm fıkrasının harca ilişkin ikinci bendinde yazılı “davacıya” sözcüğü silinerek, yerine, “davalıya” sözcüğünün yazılmasına; davalı lehine vekalet ücretine ilişkin altıncı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.