Abaküs Yazılım
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/969
Karar No: 2022/1215
Karar Tarihi: 01.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/969 Esas 2022/1215 Karar Sayılı İlamı

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ


DOSYA NO : 2020/969
KARAR NO : 2022/1215
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2020
NUMARASI : 2011/... ESAS-2020/... KARAR
DAVACI : ...-
VEKİLİ : Av. ... -
DAVALI : ... LOJİSTİK TAŞIMACILIK ANTREPO DEPOLAMA HİZ. GIDA VE TEKSTİL MAD. SAN VE TİC. LTD. ŞTİ
VEKİLLERİ : Av. ... -
Av. ... -
Av. ...
DAVA : Alacak (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
YAZIM TARİHİ : ...

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/02/2020 tarih ve 2011/... Esas, 2020/... Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı ... işi ile iştigal ettiğin, gerek Çin'den gemi yolu ile soğuk havalı konteynerlerle, Dubai'den termokingli tırlarla ithal ettiğini, file ve karton kutulardaki toplam 124.520,00kg sarımsağın Mart 2010 tarihinden bu yana davalı şirkete ait soğuk hava depolarında bulunduğu antrepo sahasına getirdiğini, davalı şirket yetkililerinin depoya indirip sağlam olup olmadığını kontrol ettikten sonra, kalite onayından sonra paletleyip gümrüklenmemiş mallar için ayrılan çok katlı rafların bulunduğunu, soğuk hava deposuna davalı şirketçe konulduğunu, daha sonra GGB'nin davalı şirkete verildiğinde serbest depolara alındığını, ve davacı şirketçe parti parti iç piyasaya satıldığını, daha sonra 74.520,00 kg Gümrük Vergisi ve KDV si ödenerek malların gümrüklenmiş olarak ayrı depoya alındığını, değişik firmalara satılarak parası alındığını, ancak teslim için depoya gelen alıcıların malın bozuk ve çürümüş olduğunu görünce almaktan vazgeçtiklerini, davalı şirketin sarmısakların muhafazası için gerekli olan şartların sağlanmaması sonucu ürünün bozulması nedeniyle fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 20.000,00.TL zarar ve 2.000,00.TL kar kaybının reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; davalıya ait soğuk hava deposunda, davacı şirkete ait sarımsakların muhafazası için gerekli olan şartların sağlanmaması ve tam kusurlu olduğu sabit olduğundan dava değerini bilirkişi raporları doğrultusunda arttırmamız nedeni ile 544.324,....TL zarar ve 487.209,18.TL kar kaybı toplamının dava tarihi 25.10.2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından ileri sürülen iddiaları kabul etmedikleri, davaya konu edilen ve incelemeye tabi olan bazı kolili sarımsakların davacı şirket tarafından 20/10/2010 ve 22/10/2010 tarihlerinde parti parti satıldığının belirtildiğini, depodan çıkışının yapıldığını, fakat piyasaya sürdüklerini beyan ettiklerini bu sarımsakları birkaç gün sonra tekrar geri depoya getirdiklerini, sarmısakların dışarda olduğu süre zarfında davacı tarafından hangi koşullarda muhafaza edildiğinin bilinmediğini, depodan oransal nem oranının elektronik bir cihazla düzenli olarak ölçüldüğünü, depo şartlarının ve nem oranlarının iyi olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/02/2020 tarih ve 2011/... Esas, 2020/... Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabul kısmen reddine, bozulan ürünün cif değerinin dava tarihindeki TL karşılığı olan 323.661,02.TL ile kar kaybı tutarı olan 37.502,61.TL olmak üzere toplam 361.163,63.TL zarardan davacının ortak kusuruna denk gelen %10 oranında indirim yapılması suretiyle hesaplanan 325.047,26.TL zararın 22.000,00.TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren, geri kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, her ne kadar ıslah yolu ile ardiye kira bedeli istenmiş ise de dava dilekçesinde ileri sürülen taleplere ıslah yolu ile yeni talep eklenemeyeceğinden ardiye kira bedeline yönelik talebin hiç yapılmamış sayılmasına ve bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davalıya ait soğuk hava deposunda, davacı şirkete ait sarımsakların muhafazası için gerekli olan şartların sağlanmaması sonucu ürünün bozulması nedeni ile fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00.TL zarar ve 2.000,00.TL kar kaybının reeskont avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmekle 29.04.2015 tarihli dilekçede dava değeri olarak zara miktarı yönünden 473.657.96.TL kar kaybı yönünden 473.657.96.TL'ye yükseltilmiş ve 07.10.2015 tarihinde ıslah harcı yatırıldığını, bozulan ürünün cif değeri olarak mahkemece belirlenen 323.661,02.TL'sine bir itirazları olmadığını, kararın bu kısmının onanmasını talep ettiklerini, kar kaybı yönünden mahkeme, önceki 9 adet asıl ve ek raporlara aykırı olarak son raporda belirtilen 37.502,61.TL kar kaybı olarak kabul ettiğini, oysa mahkemenin kar kaybı hesaplaması için resen seçtiği bilirkişi kurulu, hal müdürlüğü fiyatlarını baz alarak 05.03.2015 tarihli raporlarında kar kaybının 487.209,02.TL olduğunun belirlendiğini, mahkeme 22.01.2016 tarihli ara kararı ile “2009 ve 2010 yılları itibarı ile sarımsak alış ve satış fiyatlarının Mersin Ticaret Borsasından sorulmasına” karar verildiğini, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi borsanın bildirdiği birim fiyatının yerli sarımsak için olduğunu, ithal sarımsağın, yerli sarımsaktan daha pahalı olduğunu, sarımsağın borsada satılmayıp, halde satılması nedeni ile Hal Müdürlüğünün yazısına göre hesaplama yapılması gerektiğini, 29.07.2016 tarihli 5 kişilik bilirkişi kurulu raporunda “05.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda dikkate alınan satış faturalarındaki 6,94.TL'lik ortalama satış fiyatları dikkate alındığında brüt kar kaybının 426.429,76.TL olduğunu, davaya konu sarımsakların ithal ürünler olduğu dikkate alındığında hangi birim satış fiyatına dayalı hesaplamalının kabul edileceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunun belirtildiğini, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi borsanın bildirdiği birim fiyatının yerli sarımsak için olduğunu, ithal sarımsağın, yerli sarımsaktan daha pahalı olduğunu, sarımsak borsada satılmayıp, Halde satılması nedeni ile Hal Müdürlüğü yazısına göre hesaplama yapan 05.03.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerektiğini, mahkeme son bilirkişi raporuna karşı itirazlarını incelemeden bozulan ürünün cif değeri ve kar kaybından davacının %10 kusurlu olduğunu kabul ederek indirim yaptığını, dosyada mevcut sekiz adet asıl ve 4 adet ek Bilirkişi Kurulu raporlarının tamamında davalının ürünü emin bir yerde saklama yükümlüğünü gereği gibi yerine getirmediği, hasarın depoda uygun olamayan koşullarda muhafaza edilmesinden kaynaklandığını bu nedenle tamamen kusurlu olduğunun belirtildiğini, tüm bilirkişi raporlarında özellikle 29.07.2016 tarihli raporda 34.997,34 USD (45.266.64 TL) ardiye kira bedeli talep edilebileceği ve bu bedel için dava tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceğinin kabul edildiğini, 07.10.2015 tarihli ıslah dilekçemizde malın cif değeri ile ödemek zorunda kalınan 34.997,34 USD ardiye depo kira bedelinin zarar olduğunun belirtildiğini, diğer raporlarda olduğu gibi karara dayanak yapılan raporda da ardiye kirası olarak davacının ödediği 34.997,34 USD karşılığı 45.266,64.TL'nin de talep edilebileceğinin kabul edildiğini, bu nedenlerle Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11.02.2020 gün 2011/... Esas, 2020/... Karar sayılı kararının sadece 37.502,61.TL kar kaybı, %10 kusura indirim ve ardiye kira bedelinin reddine ilişkin kısmının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile bu kısmın ortadan kaldırılarak talep gibi karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/... Esas, 2020/... Karar sayılı kararına karşı istinaf talebinde bulunduklarını, davacının iddia ettiği zarara kendi kusuru ile sebebiyet vermiş olup kötü niyetli olduğunu, mahkemece davanın külliyen reddine hükmedilmesi gerektiğini, işbu dava süresince ısrarla ve istikrarla, konunun teknik detaylarının bulunduğu, sarımsağın Çin'den ithal erken hasat ürünü bir Çin sarımsağı olduğu, uzun bir süre sıcak mevsimde deniz yolculuğu ve Arabistan üstü kara nakliyesinin gerçekleştiği, sarımsağa ait özellikler ile nakliye sürecine ait özelliklerin hayati olduğu ve bu süreçlerdeki özelliklerin, ürünün kalitesini, raf ömrünü kati şekilde etkileyeceğini belirtilerek bu konuda Uzman Raporu da sunduklarını, dosya kapsamında mübrez 10.11.2010 tarihli Bilirkişi Raporu'nda, üründe oluşan bozulmalar, ürünün yetiştirilmesi sırasında cereyan eden olaylar ve ürünün uzun süreli muhafazasından kaynaklı ve fakat sadece depolama koşullarının bozulma sürecini hızlandırdırdığının bildirildiğini, yine, dosya kapsamında mübrez 14.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafın gümrük işlemlerini tamamlamadığı, dolayısıyla da kurum onayı alamadıkları için elleçleme işlemleri yapılamadığının tespit edildiğini, davacı ithalatçı firmanın, ürünlerinin gümrük işlemlerini tamamlamadığı çünkü satış yapmadığı ve gerekli maddi gideri karşılamayarak bir kısım ürününün depoda millileşmesine dahi sebebiyet verdiğini, yine 04/12/2019 tarihli raporun 6. sayfasında, "...Çin'den ithal edilen sarımsakların 37 gün boyunca deniz taşımacılığı, 2 gün boyunca karayolu taşımacılığı ile Mersin'e getirildiği anlaşılmaktadır. Sarımsakların taşınması sırasında soğuk zincirin kırılmaması gerekir. Özellikle gemi ile taşınmış olduğu sürenin uzun olmasından ötürü sarımsakların depolandıkları koşulların uygun sıcaklıkta ve nem içeriğinde olması gerekir ...dava dosyasında, sarımsakların taşınması süresince sıcaklık ve nem değerlerinin kayıtlarına ilişkin bir dökümana rastlanmamıştır. Davacı firma bu önemli kayıtların takipçisi olup gerekli arşivlemeyi yapmalıydı...iddiaların tüm yönleriyle bilimsel bir şekilde irdelenebilmesi için deniz ve kara taşımacılığı süresince sıcaklık ve nem değerlerine ilişkin kayıtların incelenmesi gerekmektedir." şeklinde mütalaaların aslında bu yönde ileri sürdükleri itirazları desteklemekte olduğunu, uyuşmazlığın, gıdaların kendine özgü nitelikleri, üretimi, hasatı, ülkeden ülkeye değişen hasat dönemi, erken hasat meselesi, bunların ürüne etkileri, donuk gıda, donuk gıdanın saklanması ve şartları, lojistiği gibi, gerek tarafların gerekse mahkemenin uzmanlık alanı dışında kalan çok önemli ve esasa tesir edecek hususlar içerdiğini, dosyanın gidişatında, çok haksız, hatalı ve davacı tarafa haksız kazanç sağlayacak tablo karşısında, uzmanlık gerektiren yukarıda sayılı hususlarda, hem bilgisine başvurulan bilirkişilerin hem de bizlerin görüş ve itirazlarının çok yetersiz kaldığını, hiçbir şekilde kusur atfının ve taleplerin kabulü anlamında olmamak kaydı ile bilirkişilerce hesaplamalarda davacının satış faturalarının esas alınmasına da itirazları olduğunu, bunun yanı sıra, davacı tarafın ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulmadığı ve lehlerine delil olamayacağı dosyada alınan SMM raporu ile sabit olup hiçbir şekilde davacı tarafın sunduğu faturaların da hesaplamada esas alınmaması ve Ticaret Odası verilerinin kabul edilmesi gerektiğini, karara bu yönüyle de itiraz ettiklerini, davacı tarafın ikinci ıslah işleminin geçersiz olduğunu, şöyle ki, davacı taraf, dava dilekçesinde, "sarımsaklarda meydana gelen 20.000,00.TL hasar ve 2.000,00.TL kar kaybının tahsili" şeklinde davasını ikame ettiğini, talepleri arasında "Mart/2010 tarihi itibari ile dava tarihine dek ödenen ardiye kirası" gibi bir talep olmadığını ancak dava dilekçesinde belirtilmeyen ve talep olunmayan ardiye kirası alacağı yönünden, 07.10.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile zaten davaları ıslah ettiklerini, oysa akabinde, davacı tarafça, maddi hata yaptığını ve fazladan "1" rakamını tutar başına hatalı tuşlama ile eklediğini ek raporlarında ikrar eden heyetin 2017 tarihli kök raporu gelince, yani hatalı ilk rapordan hemen sonra, hatalı bu tutar kadar bizim alacağımız olamaz dediklerini ve ikinci kez ıslah dilekçesi vererek dava dilekçesindeki hasar ve kar kaybı taleplerini de ıslah ederek taleplerini artırdıklarını, aynı davada tarafların ancak 1 kez ıslah yoluna başvurabileceğini, davacının kira ardiye bedelinin istirdadı talebi ile 2015 yılında yaptıkları ıslahtan sonra, 2017 yılında hasar ve kar kaybının tahsili için yaptıkları 2. ıslah işlemine itibar edilmeksizin sonuca gidilmesinin usul ve yasa gereği olduğunu, davacı tarafın, SMM raporla da sabittir olduğu üzere, eksik ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak ve ayrıca usulüne uygun şekilde tutulmayan ticari defter delilene dayanarak yapılan hesaba istinaden, haksız kazanç sağlamak gayesi içinde olduğunu, bu nedenle usul ve yasaya aykırı tutulan ticari defterlere ve satış faturaları bilgisine dayalı ayrıca hukuken de uzman görüşleri ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/... Esas, 2020/... Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla "Alacak (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)" davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının Çin'den ve Dubai'den termokingli tırlarla ithal ettiği file ve kutulardaki sarmısakları Mart 2010 tarihinden bu yana davalı şirkete ait soğuk hava depolarının bulunduğu antrepolara getirdiğini, davalıca mallar kontrol edilerek depoya alarak Gümrük Giriş Beyannamelerini davacıya verdiğini, Gümrüklenmemiş bölüme indirilen sarımsaklar Tarım İl Müdürlüğü ve Zirai Karantinadan uygunluk belgesi alınıp, gümrük vergileri yatırılıp makbuzları davalı şirkete verildiğinde, davalı şirketçe Gümrük Beyanname kapsamındaki malları serbest depoya aldığını ve bu malların davacı şirketçe parti parti piyasaya satıldığını, davacı şirketçe Çin'den ithal edilen 124.520 Kg sarımsağın henüz gümrük vergisi ödenmediği için davalı şirkete ait A1 gümrüklenmemiş soğuk hava deposunda bulunduğunu, davacının gümrüklenmiş malını görmek için soğuk hava deposuna geldiğinde -3 derecedeki depolarda havanın temiz ve kokusuz olduğunu görmüş, gümrüklenmemiş malını görmek için A1 deposuna gittiğinde depoya girer girmez asit ve pis kokuların geldiğini ve depo sorumlularını bu konuda uyardığını, davacının bu hususta defalarca davalı şirket depo sorumlusunu uyararak malların daha temiz bir gümrüklenmemiş mallar deposuna alınmasını istese de depo sorumlusunun bir şey olursa sorumlu biziz diyerek isteği yerine getirmediğini, davacı şirketin 20-21.10.2010 tarihinde 74.520 KG sarımsağın gümrük vergisini yatırıp makbuzunu ibraz etmesi üzerine davalı şirketçe bu malların gümrüklenmiş depolara götürüldüğünü, davacını bu malları değişik firmalara sattığını, alıcılar teslim için depoya geldiğinde malın bozuk ve çürümüş olduğunu görerek satın almaktan vazgeçtiklerini, bunun üzerine davacının depoya giderek malları kontrol ettiğinde tavana yakın paletlerdeki malların küflenmiş olduğunu tespit ettiğini, davacının yaptığı araştırma sonucu dava dışı üçüncü kişiye ait gümrük ve kira sorunları nedeniyle 2 yılı aşkın süre depoda bekleyen sarımsakların yaydığı asit ve pis koku sonucu zararın meydana geldiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL hasar bedeli ve 2.000,00 TL kar kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili depoda nem oranının ve sıcaklık değerlerinin yeterli olduğunu, bozulmanın davacının gümrük vergisini geç ödemesi nedeniyle uzun süreli saklamadan kaynaklandığını, bu davanın nedenlerle davanın reddini savunmuş olup ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili kar kaybı yönünden 05.03.2015 tarihli rapora göre hüküm kurulması gerektiği, kendilerine %10 kusur verilmesinin doğru olmadığı gibi ardiye ücreti ile ilgili karar verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başmurmuştur.
Davalı vekili davalının kusuru olmadığını, davacının kusuru ile zarar sebebiyet verdiğini, 2.ıslah dilekçesinin geçersiz olduğunu, kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini, kar mahrumiyeti alacağının belirsiz alacak olarak istenemeyeceğini, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığını ve hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkemece alınan 11/11/2010 havale tarihli rapor ile; davacıya ait sarımsak ürünlerinin bulunduğu davalıya ait soğuk hava depolarındaki sıcaklık değerlerinin ürünün muhafazası için gerekli olan değerler arasında bulunduğu tespit edilmesine karşın, havalandırma ve oransa nemi kontrol edeçek bir sisteminin bulunmadığı, kuru sarımsakların saklanması İçin sıcaklık değerleri ile birlikte havalandırma ve oransal nem kontrolünün gerektiği, üründe meydana gelen çimlenmelerin deponun oransal neminin yüksek olmasından kaynaklandığı, depolarda tek cins ürün bulunması, ürünlerin raflar halinde istif şekli, ürünlerin aralarındaki ve altlarındaki hava sirkülasyon alanlarının uygun olmasına karşın sağlam ürünlere bulaşabilecek şekilde başka kişi yada firmalara ait uzun süreli olarak muhafaza edilen küflü ürünlerin bulunduğu, davacıya ait ürünlerde özellikle baş kısımların birbirine yaslandığı kısımlardan başlamak üzere yoğun küf sporlarının bulunduğu, bir. kısım ürünlerin içerisinde ise çimlenmelerin başlamış olduğu, üründe oluşan bozulmaların ürünün yetiştirilmesi sırasında cereyan eden olaylar ve ürünün uzun süreli muhafazasından kaynaklı olduğu, depolama koşullarının bozulma sürecini hızlandırdığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 14/01/2011 tarihli rapor ile; Gümrük işlemleri tanamlanmayan ve davalı şirketin 3 nolu antreposunda bulunan 50.000 kg'lık ürünün etleçleme işleminin ilgili kurum onayı olmadığı için yapılamadığı, davacı şirkete ait gümrük işlemleri tamamlanarak davalı şirketin nolu soğuk hava tertibatı bulunan antreposuna taşınan toplam 97.620 kg'lık ürünün kısmen bozuk olduğu, hu üründe yapılan efleçleme sonucunda topları 24057 kg'lık kısmının sağlam olduğu, 73.573 Kg'lık kısmının ise bozuk olduğu, ürünün bozuk olarak ayrıtan bölümün sovtaj değerinin bulunmadığı, fatura muhteviyatına göre bozuk olarak ayrılan ürünün cif değerinin 88.275,60 USD (Amerikan Doları) olduğu, ürünün çabuk bozulabilme hassasiyeti göz önünde bulundurularak, sağlam olarak ayrılan kısmının bir an önce değerlendirilmesi kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 12/05/2011 tarihli ek rapor ile; Gümrük işlemleri tamamlanmayan ve davalı şirketin 3 nolu anireposunda bulunan 50.000 kg'lık ürünün elleçleme işlemi sonucu 914 kg'lık kısmı sağlam, 49.086 kg'lık kısmının bozuk olduğu, ürünün bozuk olarak ayrılanı bölümün sovtaj değerinin bulunmadığı, fatura muhteviyatına göre bouzuk olarak ayrılan Ürünün CIF doeğerinin 58.903,2 USD (Amerikan Doları) olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 27/05/2011 tarihli rapor ile; Gümrük işlemleri tamamlarnmayan ve davalı şirketin 3 nolu antreposunda bulunan elleçleme sırasında 2 no'lu depoya alman) 50.000 kg'lık sarımsağın elleçleme işlemi sonucu 977 kg'lık kısminın sağlam, 48.023 kg'lık kısmının bozüuk olduğu, ürünün bozuk olarak ayrılan bölümün sovtaj değerinin bulunmadığı, ürün raf ömrünün sonlarına doğru bozulma sürecinin hızlanacağı-dolayısıyla sağlam olarak ayrılan kısımların bozulma etmenlerine hassasiyetinin artacak olması nedeniyle ürünün hızlı bir şekilde pazara sunulması gerektiği, fatura muhteviyatına göre bozuk olarak ayrılan ürünün CIF değerinin 58.827,6 USD (Amerikan Doları) olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 25/05/2012 tarihli raporda; taraflar arasında saklama amacını güden bir sözleşmenin kurulduğu, teknik incelemelerde dava konusu ürünün, larlada, hasat edilirken ya da kurutma esnasında karşılaşabileceği olumsuzluklar nedeni ile bozulmuş olmasının, ithal işlemleri sırasında alınan, yasal mevzuata uygunluk açısından incelenen ürünün, ithalini uygun gören Kontrol Belgeleri, Zirai Karantina Raporu karşısında mümkün olmadığı dava konusu ürünün muhafaza edildiği her iki deponun da, soğutma tertibatına sahip olmasına karşın, kuru gıdaların muhafazası için lesis edilmemiş olduğu için gerekli havalandırma ve oransal nem kontrol sistemine sahip olmadığı, davacı şirketin dilekçesinde belirttiği ve davalı şirketin, 1 1.03.2011 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarında ifade ettiği; dava konusu antrepolarda hulunan, dava dışı bir şirkete ait, süresinde ithal edilemediğinden tasfiyeye kalmış ve millileşmiş küflenmiş ürünlerin, dava konusu ürünleri kontamine etmesi sonucu, söz konusu antrepoların dava konusu ürüne uygun olmayan koşulları nedeni ile bozulmanın meydana geldiği, buna göre, Davacıya ait sarımsak ürünlerinin bulunduğu davalıya ail suğuk hava depolarındaki sıcaklık değerlerinin, ürünün muhafazası için görekli olan değerler arasında bulunduğu tespit edilmesine karşın bavalandırma ve oransal nem kontrolünün gerektiği ancak bunların sağlanmadığı, bozulmaların deponun oransal neminin yüksek olmasından kaynaklandığı, üründe oluşan bozulmaların, depolama koşullarının bozulma sürecini hızlandırdığı mevzuatta yer alan ve yukarıda aktarılan hükümler (hukuki durum) karşısında davacıya ait emtianın zarara uğramasında ve zayi olmasında kusurlu olduğu tespit olunan davalının oluşan zarardan sorumlu olması gerektiği, yerel mahkemece yaptırılan 14.11.2011 tarihli bilirkişi rapourunda 1 nolu soğuk hava deposunda bulunan ve bozük olarak ayrıları ürünün CIF değerinin 88.275,60 USD olduğu, yine yerel mahkemece yaptırılan 12.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda da 3 numaralı antrepoda bulunan bozuk ürünün CIF değerinin 58.903.2 USD olduğunun belirtildiği, Takdir mahkemeye ait olmakla birlikte bu raporlar kabul olur ise davalının zararının tespit tarihlerinde 88.275,60 USD+58.903,2 USD=147.178,80 USD olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 30/06/2014 havale tarihli rapor ile; kök raporda dile getirilen ve dava konusu antrepolarda bulunan, dava dışı bir şirkete ait, süresinde ithal edilemediğinden tasfiyeye kalmış ve millileşmiş küflenmiş ürünlerin, dava konusu ürünleri kontamine etmesi sonucu, söz konusu antrepoların dava konusu ürüne uygun olmayan koşulları nedeni ile bozulmanın meydana geldiği kanaati korunmakla kök raporda varılan teknik ve hukuki kanaat ve sonuçların geçerliğini sürdürdüğü şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 05/03/2015 tarihli rapor ile; davacı ....'ne ait dava konusu ürünlerin bozulması nedeniyle uğradığı kar kaybının toplamda 487.209,18.TL olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 11/10/2016 havale tarihli rapor ile; davalının dava konusunu emin bir yerde saklama yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği, zira kuru sarımsaklarda meydana gelen hasarın depaeda uygun olmayan koşullarda muhafaza edilmesinden kaynaklandığı, davalının depolama şartlarını TS 4952, Sarımsak-Soğuk Depolama Kuralları standardına uygun hale getirememesinden dolayı kuru sarımsakların bozulmasına sebebiyet vererek kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 27/03/2017 havale tarihli rapor ile; davacıya ait emtianın zarara uğramasında ve zayi olmasında kusurlu olduğu tespit olunan davalının oluşan zarardan sorumlu olması berektiği, bu nedenle kök raporda ulaşılan sonucu değiştirmeyi gerektiren bir durumun bulunmadığı, kök raporda davacı yan satış faturaları dİkkate alınarak yapıları hesaplamada, çarpım sonucu 36.161,24.TL olması gerekirken sehven tuşlama hatası sonucu, fazladan “1” rakamı kullanılmak sureti ile 361.161,24.TL olarak yazıldığı, rapor içerisinde açıklanan nedenlere dayalı olarak yapılan düzeltme sonucunda tuların 36.161,44. TL olarak dikkate alınması gerektiği, kar mahrumiyeti, satış (ciro) miktarı ile salılan ürün maliyetinin arasındaki müspel fark olmayıp, “brüt satış karı” olarak nitelendirildiğinden, bu tutar üzerinden faaliyet giderleri düşüldükten sonra kalan kar miktar mahrunb kalınan karı (faaliyet karı) ifade cttiğinden, davacı yanın talep etmiş olduğu kar mahrumiyeti tutarının, davacı yanın 2010 yılı kurumlar vergi beyannamesi ekinde yer alan gelir tablosu kerilerine göre, 08,48 faaliyet karı oranı üzerinden her iki olasılıkla Mersin Tiçaret Odası veyileri dikkate alındığında 2.674,89.TL, davacı yan satış faturaları dikkate alındığında 36.161524.TL olduğu, davacı yanın 07.10.2015 havale tarihli İslah dilekçesinde yer verdiği ardiye kirası talebine ilişkin olarak dava dosyasına sunulu kira thakbuzlarının incelenmesi sonucunda, dava tarihine kadar 34.997,34 USD ardiye bedeli ödediği |Sayın teknik bilirkişilerin, davalının sorumlu olduğu yönündeki değerlendirmeleri dikkate alınarak, davalı yanın bu kira bedelini davacı yana ödemesi gerektiği, dava tarihi 25.10.2010 olduğundah bu tarihli USD TCMB satış kuru 1,4147 üzerinden ardiye kira bedeli TL karşılığının 45.266,64.TL olduğu, davacı yanın ithal sarımsak satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan 36.161,24.TL tutarındaki mahrum kalınan kar ile 45.266,64.TL ardiye kira bedeli için dava tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edebileceği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 18/09/2018 havale tarihli rapor ile; davacı yanın zararlarınım, ithal sarımsak satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan 36.161 ,24.TL tutarındaki mahrum kalınan kar ile 45.266,64.TL ardiye kira bedeli olduğu, bu bedeller için dava tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edebileceği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece alınan 05/12/2019 havale tarihli rapor ile; davacı şirket defterlerin 213 sayılı VUK'un 221-222-223-224-225 sayılı maddelerinde belirlenen süre ve şekillere uygun olarak açılış tasdiklerinin yaptırıldığı ancak yevmiye defterlerinin TTK'nun 64. maddesine uygun olarak kapanış tasdiki işleminin de yaptırılmamış olduğunu, bu defterlerin VUK'un 215. ve 219. maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulmadığından sahibi lehine delil niteliği taşımadığını, dava tarihi itibariyle davalı şirketin kusurundan dolayı ithal edilen sarımsak maliyetlerinden oluşan 261.730,59 USD zararı ile 452.665,30.TL (10.645 işçilik dahil) mahrum kalınan davacı şirket zararına bakıldığında 1 nolu depoda bozuk olarak ayrılmış olan 73.563 kg sarımsaklarda 167.905,65 USD olan zararın olduğunu, bozulan 73.563 kg sarımsakların döviz satış kuru üzerinden maliyet tutarı ile 6.94.TL baz alınarak satışının yapılması halinde davacının mahrum kaldığı karın 270.674,00 TL olarak hesaplandığını, 3 nolu depoda bozuk olarak ayrılmış olan 49.023 kg sarımsakların 58.827,60 USD olan zararın olduğunu, bozulan 49,023 kg sarımsakların döviz satış kuru üzerinden maliyet tutarı ile 6.94.TL baz alınarak satışının yapılması halinde davacının mahrum kaldığı karın 171.346,29.TL olarak hesaplandığını, dava konusu saramsakların, davalının soğuk hava deposuna konulduğu Mart/2020 tarihinden dava tarihine kadar haftalık 6.00 USD/Ton birim fiyatı üzerinden toplamda 34.997,34 USD kira bedeli ödediğini ve mahkeme ara kararı ile elleçleme için toplam 10.645,00.TL işçilik ücreti olduğunu, davacı taraf dava tarihine kadar davalının kusurundan dolayı uğradığı zarar ve mahrum kalınan kar kaybı alacağını davalıya ödemesi konusunda herhangi biryazılı ihtar keşide etmediğini, davalının dava tarihine kadar temerrüde söz konusu olmadığını ve talep edilen reeskont faizinin oluşmadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri bakımından yapılan inceleme neticesinde;
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarına göre davacıya ait bir miktar malın bozularak zarar gördüğü, bir kısım malın zarar görmüş olduğunun davalının da kabulünde olduğu, bu raporlara göre zarara depoda uzun süreden bu yana bekletilen dava dışı üçüncü kişilere ait malların sebebiyet verdiği, meydana gelen zarar bakımından asıl sorumluluğun davalı firmaya ait olduğu, 2.ıslah dilekçesinin ilk derece mahkemesince kabul edilmediği, kar kaybının davacının vergi dairesine bildirdiği karlılık oranı üzerinden hesaplandığı anlaşılmakla davacı şirketin defterlerini usulüne uygun tutmamasının sonuca etkili olmadığı, davanın 25.10.2010 tarihinde açıldığı, davanın kısmi dava olduğu, davanın açıldığı tarih itibariyle usulümüzde belirsiz alacak davası olarak bir dava çeşidinin bulunmadığı bu nedenlerle davalı vekilinin kar kaybı davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağına dair istinaf sebebi de dahil olmak üzere tüm istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Her ne kadar davacı vekili kar kaybına ilişkin zararın 05.03.2015 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplama nazara alınarak karar verilmesi gerektiğini savunmuş ise de, ilk derece mahkemesince 23.02.2017 tarihli ek bilirkişi raporunu nazara alarak kar kaybını kısmen kabul ettiği, bu raporda kar kaybı hesabının davacının Vergi Dairesine bildirdiği karlılık oranları üzerinden yapıldığı anlaşılarak hesaplamada gözetlenen kriterin objektif denetlenebilir olduğu anlaşılmakla, buna ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde açıklandığı üzere davacının depolardaki kötü hava ve pis kokuyu tespit edildiği buna rağmen ürünlerin bozulmaması için gerekli tedbirleri almadığı, bu nedenlerle davacının hafif kusurlu görülerek buna göre hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde yer almayan ardiye ücretini talep etmiş ise de, ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu hâline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. (YHGK'nun 2017/14-2815-2021/888 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir) bu nedenlerle dava tarihi itibariyle dava dilekçesinde konu edilmeyen bir talep bakımından ıslah suretiyle karar verilmesi mümkün bulunmadığından, davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/02/2020 tarih ve 2011/... Esas, 2020/... Karar sayılı kararına karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2)a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL'nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 22.203,97.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 5.550,75.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 16.653,22.TL'nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)a-6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
b-6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK'nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK'nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 01/11/2022 tarihinde karar verildi.



...
Başkan
...
¸e-imzalıdır
...
Üye
...
¸e-imzalıdır
...
Üye
...
¸e-imzalıdır
...
Katip
...
¸e-imzalıdır







Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi