Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/2688 Esas 2019/5028 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2688
Karar No: 2019/5028

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/2688 Esas 2019/5028 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, 1975 yılından beri zilyetliğinde bulunan ve içerisinde 200 adet zeytin ağacı bulunan 10.794 m2 taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine vekili ise taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkeme davacıların tescili talep ettikleri taşınmazın bir kısmını davacıların lehine karar verirken, diğer kısmını orman vasfıyla Hazine adına tescil etmiştir. Davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz etmiştir. Yargıtay ise, tapuya tescili yapılan taşınmazın güneyindeki kısmın tapuya kayıtlı başka taşınmazların içerisinde kaldığını belirtmiş ve bu durumun dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Ayrıca, tescil davalarında davalı Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin yasal hasım konumunda oldukları ve vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarına dikkat çekilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Medenî Kanunun 713. maddesi
- Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi
20. Hukuk Dairesi         2019/2688 E.  ,  2019/5028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ...Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R
    Davacılar, ... mevkiinde 1975 yılından beri zilyetliklerinde bulunan, içerisinde yaklaşık 200 adet zeytin ağacının bulunduğu yaklaşık 10.794 m2 taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Davalı Hazine vekili, 01.12.2014 tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın TMK"nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davacıların davasının kısmen kabulü ile.... mahallesinde bulunan orman bilirkişi raporundaki (G) rumuzlu 600 m²lik, (H) rumuzlu 740,64 m²lik, (I) rumuzlu 895,93 m²lik taşınmazların takip eden ada parsel numarası ile davacılar ..., ..., ... adına 1/3"er hisse ile tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişi raporunun (A) , (C), (D) rumuzlu sırası ile 4649,80 m²lik, 1159,84 m², 1315,13 m²lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kaydına karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve .... Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1954 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece usul ve kanuna aykırı olarak hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; Dairemizin geri çevirme kararı ile alınan ek rapora göre, davaya konu taşınmazın bulunduğu yörede Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmalar 02.11.2015 tarihinde, karardan önce kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Yapılan çalışmalarda, mahkemece davacılar adına tesciline karar verilen taşınmazların güneyindeki bir kısmı, tapuya kayıtlı 437 ada 1 parsel (eski 427 parsel) ve 437 ada 2 parsel (eski 426 parsel) sayılı taşınmazların içerisinde kalmıştır. Mahkemece, keşif tarihinden sonra, fakat karar tarihinden önce gerçekleşen bu durumun dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Kabule göre de, tescil davalarında davalı Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin yasal hasım konumunda oldukları ve vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları gözetilmeden hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ....Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.