10. Hukuk Dairesi 2010/10969 E. , 2012/474 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 02.02.2006 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanıp, ödenmeyen aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacının 15.02.2006 tarihinde verdiği ve emekliliği hak etmiş olup, haklarının verilmesini içeren dilekçesinin, yaşlılık aylığı tahsisine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelerden, ilk defa sigortalı olarak 10.05.1979 tarihinde tescil edilen davacının,...2003/1244 Esas 2006/56 sayılı kararı ile, 01.06.1992 – 30.04.1994 tarihleri arasında 690 gün, 01.09.1994 – 30.04.1995 tarihleri arasında 240 günlük çalışmasının tespitine ilişkin kararının, Yargıtay 21. Hukuk Dairesince 16.04.2007 tarihinde onanarak kesinleştiği; tespitine karar verilen bu sürelerden 1993 yılına ilişkin olarak 150 gün, 1994 yılına ilişkin 240 gün, 1995 yılına ilişkin 120 günlük çalışmalarının zaten Kurum’a bildirilip, taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gibi; 1995 yılı birinci dönemine ilişkin 120 günün süresinde bildirilmiş olması nedeniyle, sonradan idarece hizmet cetveline işlendiği ve uyuşmazlık konusu kalmadığı; bu durumda, sadece, 1992 yılı ikinci ve üçüncü dönemlerde 180 gün, 1993 yılı birinci dönemde 90 gün, ikinci dönemde 120 gün olmak üzere toplam 390 günlük çalışmasının tespit davası ile kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki belgelerden, davacıya, kesinleşen tespit davasındaki süre de gözetilerek, 600 günlük askerlik borçlanma süresi, 506 sayılı Yasa kapsamındaki 5164 günlük prim gün sayısı toplamı 5764 gün üzerinden 01.07.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı; Yine, 15.02.2006 tarihi sonrası dönemde davacı için bildirilen sigortalılık süresinin 266 gün olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 01.02.1960 tarihinde doğan ve sigortalılık başlangıç tarihi 10.05.1979 olan davacının, 506 sayılı Yasanın geçici 81. maddesinin B-a bendi gereğince 25 yıl sigortalılık süresi ile 44 yaşını tamamlaması ve 5000 gün prim ödemesi durumunda yaşlılık aylığına hak kazanacağı gözetilerek; mükerrerliğe yol açılmaksızın, kesinleşen tespit davasında belirlenen süre de gözetilerek, 15.02.2006 tarihi itibariyle prim gün sayısı Kurum’dan sorulup, belirlenerek; anılan tarih itibariyle yaşlılık aylığı şartlarının bulunup-bulunmadığı araştırılıp-tartışılarak sonucuna göre değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.