
Esas No: 2021/10330
Karar No: 2022/1130
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10330 Esas 2022/1130 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10330 E. , 2022/1130 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle dosya kapsamındaki kolluk evrakındaki tanık beyanlarına göre, taraflar arasında 21/06/2016 günü yaşanan olayda eşine “git seni istemiyorum, babanın evine git seni istemiyoruz” diyerek eşini evden kovan erkeğe bu vakıanın kusur olarak yüklenmemesinin ve erkeğin cevap dilekçesinde dayanılmayan “aileye hakaret” vakıasının kadına kusur olarak yüklenmesinin yerinde olmamasına ancak yine de boşanmaya neden olan ve gerçekleşen olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre; davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Bölge adliye mahkemesince Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (2.) ve (3.) bentte gösterilen sebeplerle KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA; davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 09.02.2022 (Çar.)
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.