Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1693
Karar No: 2022/2825
Karar Tarihi: 03.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1693 Esas 2022/2825 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/1693 E.  ,  2022/2825 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 35. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ... İstasyonunda istasyon şefi olarak 5/24 derece/kademe ve 7.470,36 TL ücret ile çalışırken, 11.11.2016 tarih ve 2016/33 231 sayılı yönetim kurulu kararı ile işyerinde organizasyon değişikliğine gidildiğini, belirtilen karar gereği ... İşletme Müdürlüğü Kompresör İstasyonuna baş operatör olarak 8 derece ve aylık 5.200 TL ücretle atamasının yapıldığını, muvafakati olmaksızın hem derecesinin hem de hem de ücretinin düşürüldüğünü, bu uygulamanın çalışma koşullarında esaslı değişiklik olduğunu, görev yeri değiştirilse bile aldığı maaşın sabit kalması gerektiğini ileri sürerek, atandığı görevin ücretinin daha önce aldığı ücretle aynı düzeye gelinceye dek istasyon şefi olarak aldığı ücretinin ödenmesi gerektiğinin tespiti ile fark ücret alacaklarının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının aldığı ücretin, yapılan atamanın ve unvan tespitinin usul ve yasaya ayrıca iç mevzuata uygun olduğunu, taleplerin yersiz olduğunu, davanın haksız açıldığını ve reddine karar verilmesini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yönetmelik hükümleri değerlendirildiğinde davacının muvafakati olmaksızın yapılan atama sonucu ücretin de yapılan indirimin yerinde olmadığı ve davacının ödenmemiş ücret alacağının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    Karara karşı davalı vekili, davacının kapsam içi statüde lise mezunu teknisyen unvanında çalışırken önce vekaleten sonra asaleten kapsamı dışı statüde yönetici olarak istasyon şefliği kadrosuna atandığını, görevinin sonlandırılmasına dair mevzuatın Kuruluş Kapsam dışı Personel Yönetmeliğinin 7. maddesi uyarınca usul ve yasaya uygun yapıldığını, yapılan atamanın emsaline uygun bir unvan ve ücretle gerçekleştirildiğini, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğunu beyanla, istinaf itirazında bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince ,”...davacının gerek atama işlemine gerekse de ücretin düşürülmesine muvafakat ettiğini gösterir bilgi ya da belge dosyada mevcut değildir. Davacının ... İstasyonunda istasyon şefi olarak çalışma yaptığı sırada 11/11/2016 tarih ve 2016/33 231 sayılı yönetim kurulu kararı ile iş yerinde organizasyon değişikliği yapıldığı ve anılan yerin Birim Başmühendisliğine dönüştürüldüğü, davacının da Doğalgaz İşletme ve Piyasa İşlemleri Bölge Müdürlüğü ... İşletme Müdürlüğü Proses ve Ölçüm Müdürlüğü Mucur Kompresör İstasyonuna baş operatör olarak atamasının yapıldığı sabittir. Atamanın dayanağı ise gerek 11/11/2016 tarih ve 2016/33 231 sayılı yönetim kurulu kararı gerekse de Kuruluş Kapsam dışı Personel Yönetmeliğinin “Atama Esaslar ve Naklen Tayin” başlıklı 7. maddesi ç/2 bendi “Personelin atanmaları ile naklen tayinleri bu Yönetmeliğin ekinde yer alan TABLO 1’deki esaslar dahilinde yapılır. Ancak … ç)Görev derecesi 5 olan yönetici personelin görevden alınmaları halinde, … 2)Kapsam içi statüdeki bir unvandan atananların, emsallerinin ulaştığı ücretle kapsam içi statüde durumlarına uygun unvanlara atamaları yapılır.” hükmü gösterilmiştir. Davacının görev unvanın değiştirilmesi ve farklı bir birime atamasının yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla birlikte, teknisyen olarak kapsam içi statüde çalışma yaparken kapsam dışı statüde yönetici unvanı olan istasyon şefliğine atandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Daha sonra tekrar kapsam içi statüye atanması halinde ücretinin ne olacağı uyuşmazlık konusudur. İncelenen bordrolara göre, davacıya kapsam dışı statüde temel ücret olarak aylık brüt 7.470,36 TL ödendiği, temel ücretin dışından “MS Tazminatı” ve “Meslek Tazminatı” adı altında ayrıca ödeme yapıldığı ancak atandığı kapsam içi statüde ücretinin brüt 5.265,83 TL olduğu ve sadece “Teknik Tazminat” şeklinde ödeme aldığı, ücretinin düşürülmesine muvafakatin bulunmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 62. maddesine göre işçinin ücretinden indirim yapılamayacağı, Kuruluş Kapsam dışı Personel Yönetmeliğinin 7. maddesi ç/2 bendinin anılan Kanun hükmüne aykırı olamayacağı değerlendirilmekle, davacının ücretinin eksik ödendiği yönündeki ilk derece Mahkemesi kararında isabetsizlik olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davalı tarafın bilirkişi raporundaki hesaplamalara yönelik gerekçe içermeyen ve açık olmayan istinaf istemine göre yapılan incelemede, dosya kapsamına göre, davacı tarafça ibraz edilen Mart/2018 dönem bordrosu bilgileri, davalı işverenlikçe sunulan bordro bilgileri ile uyumlu olduğu da dikkate alındığında, istasyon şefi olarak ödenen ücretle atamasının yapıldığı baş operatör kadrosunda yapılan ödemelerin dava tarihine kadar ki fark kısımlarının hesaplanması isabetli olmuştur. Bu yönden hesaplamalarda hata yoktur. Öte yandan, davacı taraf, alması gereken ücretinde tespitini talep etmişse de mahkemece bu yönde hüküm kurulmaması hatalıdır...” şeklinde belirtilen gerekçeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davacının atandığı işyerinde istasyon şefi kadrosunda iken en son aldığı ücretin altında kalmamak kaydıyla, emsallerine ödenen ücret seviyesinde ücret alması gerektiğinin tespiti ile hesaplanan ücret fark alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi yönünde davanı kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz başvurusu:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-İş Hukukunun en tartışmalı alanlarından biri, çalışma koşullarının tespiti ile bu koşulların uygulanması, değişiklik yapılması, en nihayet işçinin kabulüne bağlı olmayan değişiklik ile işverenin yönetim hakkı arasındaki ince çizginin ortaya konulmasıdır.
    İş Hukuku, işçi hakları yönünden sürekli ileriye yönelik gelişimci bir karaktere sahiptir. Bu anlayıştan hareket edildiğinde, işçinin haklarının iş ilişkisinin devamı sırasında daha ileriye götürülmesi, iş hukukunun temel amaçları arasındadır. Çalışma koşulları bakımından geriye gidişin işçinin rızası hilafına yapılamaması gerekir.
    İş ilişkisinden kaynaklanan ve işin yerine getirilmesinde tabi olunan hak ve borçların tümü, “çalışma koşulları” olarak değerlendirilmelidir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesinde yer alan , “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur.
    Çalışma koşullarının değişikliğinden söz edebilmek için öncelikle bu koşulların neler olduğunun ortaya konulması gerekir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesinden de yola çıkılarak, Anayasa, yasalar, toplu ya da bireysel iş sözleşmesi, personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ile işyeri uygulamasından doğan işçi ve işveren ilişkilerinin bütünü, çalışma koşulları olarak değerlendirilmelidir.
    İş sözleşmesinin esaslı unsurları olan işçinin iş görme borcu ile bunun karşılığında işverenin ücret ödeme borcu, çalışma koşullarının en önemlileridir. Bundan başka, işin nerede ve ne zaman görüleceği, işyerindeki çalışma süreleri, yıllık izin süreleri, ödenecek ücretin ekleri, ara dinlenmesi, evlenme, doğum, öğrenim, gıda, maluliyet ve ölüm yardımı gibi sosyal yardımlar da çalışma koşulları arasında yerini alır. İşçiye özel sağlık sigortası yapılması ya da işverence primleri ödenmek kaydıyla bireysel emeklilik sistemine dahil edilmesi de çalışma koşulları kavramına dahildir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesinin ikinci fıkrasında, çalışma koşullarının, tarafların karşılıklı uzlaşmaları ile değiştirilmesinin her zaman mümkün olduğu kurala bağlanmıştır.
    Çalışma koşullarında değişiklik konusunda işçinin rızasının yazılı alınması yasa gereğidir. Aynı zamanda işverence değişiklik teklifinin de yazılı olarak yapılması gerekir.
    İşçi çalışma koşullarında yapılmak istenen değişikliği usulüne uygun biçimde yazılı olarak ve süresi içinde kabul ettiğinde, değişiklik sözleşmesi kurulmuş olur. İşçinin değişikliği kabulü, sadece bu işlem yönünden geçerlidir. Bir başka anlatımla işveren işçinin bir kez vermiş olduğu değişiklik kabulünü, daha sonraki dönemlerde başka değişiklikler için kullanamaz.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi, 23.09.1996 tarihinde teknisyen sıfatıyla kapsam içi personel olarak davalı işveren şirket nezdinde çalışmaya başladığını, 05.05.2006 tarihinde vekaleten ve 01.07.2008 tarihinde ise asaleten istasyon şefi olarak kapsam dışı statüdeki bir göreve atamasının yapıldığı, ... İstasyonunda istasyon şefi olarak 5. derece 24. kademede brüt 7.470,36 TL ücret karşılığı çalışırken, 11.11.2016 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile iş yerinde organizasyon değişikliğine gidildiğini ve bu kapsamda muvafakati olmaksızın ... İşletme Müdürlüğü Mucur Kompresör İstasyonuna baş operatör olarak 8. derece ve aylık brüt 5.265,83 TL ücretle atamasının yapılmak suretiyle ücret derecesinin ve miktarının düşürüldüğünü, görev yeri değiştirilse bile aldığı aylık ücretin sabit kalması gerektiğini, davalının uygulamasının çalışma koşullarında esaslı değişiklik mahiyetinde olduğu ve Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin atama ve tayin hükümlerine aykırı bulunduğunu ileri sürerek atandığı görevin ücretinin daha önce aldığı ücretle aynı düzeye gelinceye kadar istasyon şefi olarak aldığı ücretinin ödenmesi gerektiğinin tespiti ile fark ücret alacaklarının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili ise, davacının kapsam içi statüde lise mezunu teknisyen unvanında istihdam edilmekte iken, kapsam dışı bir görev olan istasyon şefliğine atamasının yapıldığını, davalı Kuruluşun bölge müdürlüklerinin yeniden yapılandırılmasına yönelik alınan karar ile yürütülen işlerin niteliği gereği daha önce görev derecesi 5 veya 4 olan yöneticilerin sorumluluğunda bulunan ‘İstasyonların’, görev derecesi 4 olan yöneticilerin sorumluluğunda olacak şekilde ‘birim başmühendisliği’ olarak yeniden yapılandırıldığını, bunun neticesinde lise mezunu olan davacının istasyon şefliği görevi sonlandırılarak 15.03.2018 tarihi itibariyle ilgili mevzuat gereği emsaline uygun bir unvana ve ücretle atamasının yapıldığını,davalı şirket Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği’nin kapsam içi statüde çalışmakta olan personelin kapsam dışı ve yönetici bir unvana atanması ile bu görevin sonlandırılmasına dair esasların yer aldığı “Atama Esasları ve Naklen Tayin” başlıklı 7’inci maddesinde “ ç) Görev derecesi 5 olan yönetici personelin görevden alınmaları halinde,...1) Kapsam dışı statüdeki bir unvandan atananların; makam ve sorumluluk tazminatları almakta oldukları oran üzerinden ödenmeye devam olunur.
    2) Kapsam içi statüdeki bir unvandan atananların, emsallerinin ulaştığı ücretle kapsam içi statüde durumlarına uygun unvanlara atamaları yapılır.. ” düzenlemesinin bulunduğunu, davacı gibi kapsam içi bir statüden kapsam dışı statüdeki göreve atananların atama işlemlerinin sonlandırılması halinde emsallerinin aldığı ücreti almaya devam edecekleri hususunun açıkça düzenlenmiş olması nedeniyle ,davacının atama işleminin Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğine uygun olduğunu , davacının iddialarının haksız bulunduğunu savunmuştur.
    Dosya kapsamına göre; davacının davalı şirket nezdinde 23.09.1996 tarihinde işe başladığı, teknisyen olarak 7. ücret derecesinde kapsam içi statüde çalışırken, 05.05.2006 tarihinde vekaleten ve 01.07.2008 tarihinde ise asaleten Viranşehir İstasyonu istasyon şefliği görevine kapsam dışı personel olarak 5/12 ücret derece ve kademesiyle ve 16.09.2010 tarihinde ise ... İstasyon şefliğine 5/24 ücret derece ve kademesiyle atamasının yapıldığı, sonrasında 07.03.2018 tarihinde ... İşletme Müdürlüğü Mucur Kompresör İstasyonu baş operatörlüğüne yeniden kapsam içi personel olarak 8. ücret derecesi ile Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği’nin 7’inci maddesinin (ç) fıkrasının 2.bendi gereğince atandığı anlaşılmaktadır. Buna göre, taraflarca iddia ve savunmalarının dayanağı olarak gösterilen Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği’nin “Atama Esasları ve Naklen Tayin” başlıklı 7’inci maddesinin “ç) Görev derecesi 5 olan yönetici personelin görevden alınmaları halinde,...1) Kapsam dışı statüdeki bir unvandan atananların; makam ve sorumluluk tazminatları almakta oldukları oran üzerinden ödenmeye devam olunur.2) Kapsam içi statüdeki bir unvandan atananların, emsallerinin ulaştığı ücretle kapsam içi statüde durumlarına uygun unvanlara atamaları yapılır..” hükmü gözetildiğinde, davacının davaya konu atama işleminde Yönetmeliğe aykırı bir hususun söz konusu olmadığı anlaşılmakla, davacının teknisyen olarak kapsam içi statüde çalışmaya devam etseydi alması gereken ücret ile dava konusu atama işlemi sonrasında ödenen ücret arasında fark olup olmadığının belirlenmesi yönünden değerlendirilme yapılarak neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi yönde yazılı şekilde verilen karar isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,03.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi