Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3702
Karar No: 2016/2246
Karar Tarihi: 12.04.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3702 Esas 2016/2246 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2015/3702 E.  ,  2016/2246 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, gönderilen para nedeniyle sebepsiz zenginleşildiğinden doğduğu belirtilen alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair kararı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı gönderilen para nedeniyle sebepsiz zenginleşildiğinden doğduğu belirtilen alacağın tahsili için .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/5772 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalılar, davacının .... ile giriştiği ortaklığın avansı olarak bu parayı gönderdiği ve ve paranın da ...."a verildiğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece bu paranın inşaat avansı olarak gönderildiği davalıların savunmalarını ispat edemediği belirtilerek davanın kabulü ile itirazın iptâline takibin devamına, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalıların işlemiş faize itirazlarında haklı olup, tamamen haksız olmadıklarından davalıların icra inkâr tazminatıyla sorumlu tutulmamasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, kurulacağına güvenilen sözleşme nedeniyle gönderilen ancak geçerli ve şekil koşuluna uygun biçimde sözleşmenin kurulmamış olması nedeniyle iadesi gereken para alacağının ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
    Davacı icra takibinde işlemiş faiz miktarını göstermiş ve 40.000,00 TL asıl alacak yanında 1.521,37 TL de faiz olmak üzere toplam 41.521,37 TL talep etmiş ve davasında da aynı miktarı göstererek şlemiş faizi de davaya konu etmiştir. HMK 298. maddeye göre hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve bu sonuca uygun gerekçenin de hükmün gerekçe bölüünde yer alması gerekir. Bu maddenin de sonucu olarak itirazın iptâli davasında takipte istenen işlemiş faizin davaya konu edilmesi halinde işlemiş faiz miktarının da hesaplanıp hüküm altına alınması ve gerekçesinin de gösterilmesi gerekirken, istenebilecek faiz miktarı yönünden herhangi bir hesaplama yapılmaksızın, ya da denetime elverişli olarak, hesaplandığını ortaya koyar şekilde bir açıklamaya hükmün gerekçesinde yer verilmeksizin işlemiş faize karar verilemez. Hesaplama yapılıp faize karar verilebilmesi için ise öncelikle işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığına bakmak gerekir.
    Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş (kesin vade bulunması) veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır. (TBK 117. madde) Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.
    Somut olayda kötüniyetli zenginleşme veya haksız fiil söz konusu değildir. ..."a gönderilen 28.06.2013 tarihli ihtarnamenin, takip tarihi olan 16.07.2013 tarihinden önce tebliğ edildiğine dair dosyada kanıt yoktur. Davaya konu para davalıların ortak hesabına gönderilmiş olup, sadece ..."a gönderilen ihtarname davalıları temerrüde düşürecek nitelikte olmadığından tebliğ tarihinin araştırılmasına da gerek yoktur. Bu durumda davalıların takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü usulen kanıtlanmadığı ve işlemiş faiz talebi yerinde olmadığı halde takip tarihinden öncesi dönem için takipte istenen işlemiş faizi de kapsar şekilde itirazın iptâline karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bu durumda mahkemece takip tarihinden öncesine ilişkin işlemiş faize yönelik talebin reddi gerekirken bu miktarı da kapsar biçimde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan "Davanın KABULÜ ile," ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "Davanın KISMEN KABULÜ ile," ibaresi yazılmak suretiyle ayrıca sonrasında gelen 7 bendin hükümden çıkarılarak yerine sekiz bent olarak "1-Davalıların .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/5772 takip sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptâli ile takibin asıl alacak üzerinden DEVAMINA, 2-Davalıların açıkça kötü niyetli davrandıkları hususu mahkememizce sabit olmadığından davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin REDDİNE, 3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 2.732,40 TL karar ve ilâm harcından peşin alınan 207,60 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.524,80 TL harcın davalı taraftan alınarak Hazine’ye İRAD KAYDINA, 4-Davacı tarafca peşin olarak yatırılan 207,60 TL harcın davalı taraftan alınarak davacı tarafa ÖDENMESİNE 5-Davacı tarafça tebligat masrafı ve başvuru harcı olarak olmak üzere yapılan yapılan 42,40 TL yargılama giderinin 41,10 TL"sinin davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, Kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 4.700,00 TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 7-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 1.500,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara VERİLMESİNE, 8-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacı tarafa İADESİNE," yazılmak suretiyle hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi