7. Hukuk Dairesi 2015/51 E. , 2015/1454 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Düzce İş Mahkemesi
Tarihi : 02/10/2014
Numarası : 2014/78-2014/933
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı .........Tahmil Tahliye Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. Vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, meydancı olarak uzun süre davalılara ait işyerinde çalışan davacı ve arkadaşlarının dinlenme saatinde konteynırda otururken işyeri müdürünün baskın verircesine içeriye girerek bağırıp çağırdığını ve bu konteynırla içindekileri birlikte atın şeklinde talimat verdiğini, feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili ise ...........Şirketi yönünden davacı ile iş sözleşmesi bulunmadığından açılan davanın husumetten reddini, ....... Ltd. Şirketi yönünden ise davacı ve arkadaşlarının mesai saatleri içerisinde uyuduklarının tespit edildiğini, davacıların bulunduğu kabinin amirlerinin ve fabrika yetkililerinin bilgisi dışında dışardan elektrik çekilip priz ve kablolar döşenerek, elektrikli ısıtıcı ile kullanılmayan eski koltuk ve sehpalar konularak dinlenmek ve istirahat etmek amacıyla davacı ve arkadaşları tarafından hazırlanıp kullanıldığını, davacıdan hizmet edimi beklenildiği halde, onun görev yerini terk ederek uyumaya gitmesinin doğruluk ve bağlılığa uymadığını bu nedenle yapılan feshin haklı nedene dayandığını savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı, şirketler arasındaki yardımcı hizmetler sözleşmesi gereği alt işveren .......... Tahmil Tahliye Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti"nin asıl işveren bünyesindeki temizlik işlerinin yapılması işini üstlendiği, tanık anlatımlarından alt işveren şirket elemanlarının sözleşmede belirtilen işlerde çalıştırıldığı, davacı tanıklarının üretimden çıkan bir takım malzemelerin alt işveren işçileri tarafından kol gücüne dayalı olarak taşındığı ve üretime ait bir aşamada yer aldığı şeklindeki beyanları nedeniyle davacı tarafından muvazaa iddiasında bulunulmuşsa da bu durumun davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ispatlayacak bir husus olmadığı; davacı ve diğer iki çalışma arkadaşının iş sözleşmesinin feshine sebep olarak gösterilen mesai saatlerinde işyeri arazisinde bulunan atıl durumdaki barakada uyuma iddiaları bakımından yapılan değerlendirmede ise; alt işveren işçilerinin bekleme ve dinleme yeri olarak kullandıkları anlaşılan barakadan davalı tanıkları beyanlarında dahi yapının farklı farklı şekillerde olsa da eskiden beri varolduğu, sabit nitelikte elektrik hattı çekilmesi ve bu yerin varlığını sürdürmesinin işverenin haberi olmadan mümkün olamayacağı, davalı alt işveren işçilerinin görevleri dahilindeki işler arasındaki boşluklarda belirtilen baraka benzeri yapıda zaman geçirdiklerinin işyeri uygulaması olduğu değerlendirilerek davalı iddialarına itibar edilmediği bu hali ile feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının alt işveren bünyesindeki işine iadesine, asıl işveren ......... Şirketi aleyhine açılan davanın husumetten reddine dair hüküm kurulmuştur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” Keza aynı maddenin 7. fıkrasına göre, “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.”
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Somut olayda davacının, meydancı tabir edilen temizlik işinde alt işveren ......... Şirketi nezdinde ihale konusuna giren işlerde çalıştığı anlaşılmıştır. Bu nedenle muvazaa iddiası ispat edilemediğinden davacının bu yönündeki temyizi yerinde değildir. Mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetli ve davalı ......... Şirketinin temyizi bu yönden yerinde değil ise de davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olduğu gözetilmeksizin ve asıl işverenin işe iade kararı neticesi tespit edilen alacaklardan alt işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaksızın, asıl işveren .........A.Ş. hakkında davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması isabetli olmamıştır. Bu yönden davalı .......... Şirketinin temyiz itirazları yerindedir.
Ayrıca davacının kıdemine ve fesih nedenine göre işe başlatmama tazminatının 5 ay olarak belirlenmesi gerekirken 4 ay olarak belirlenmeside hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca mahkeme kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı ...........Tahmil Tahliye Nak. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti "ne İŞE İADESİNE;
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydı ile ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi de dikkate alınarak 5 aylık ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 27.70 TL peşin harçtan alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE;
6.Davacının yapmış olduğu 177.40 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500.00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı ........... Ltd. Şti."ye iadesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.